2022 yılında 5 milyar dolarlık ihracata imza atan Türk mobilya sektörü hem üretimde hem de ihracatta uzun vadeli ve istikrarlı bir büyüme trendine sahip. Ağaç işleme makine sektörü ile birbirini tamamlayan ve birlikte büyüyen mobilya sektöründeki son trendleri, sektörün karşı karşıya kaldığı sorunları, ağaç işleme makine sektörü ile hayata geçirilebilecek projeleri MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç ile konuştuk. Gerek mobilya sektörünün gerekse ağaç işleme makine sektörünün yıllar içerisinde önemli başarılara imza attığına ancak daha yapılacak çok şey olduğuna dikkat çeken Güleç; “Türkiye’nin, 317 milyar dolarlık küresel mobilya ihracatının sadece 5 milyar dolarını gerçekleştirdiğini unutmayalım. Daha gidilecek çok yol, büyüyecek çok pazar var” diye konuştu.

Hepimizin hayatının bir parçası olan ve yıllar içinde büyük değişimler geçiren mobilya sektöründe Türkiye markası kendine kalıcı bir yer ediniyor. Her yıl artan ihracat oranları, çeşitlenen pazarları Türk mobilya sektörünün başarısını gözler önüne seriyor. Ağaç işleme makine sektörünün en önemli hedef müşteri kitlesini oluşturan mobilya sektörüyle ilgili sorularımızı Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç’e yönelttik. Mobilya sektörüne ilişkin önemli verileri bizlerle paylaşan Güleç, “Türkiye mobilya sektörü son yıllarda gerçek bir başarı öyküsü yazıyor. Hem iç pazarda hem küresel ligde hızlı büyüme gösteren sektör, üst sıralara tırmanmaya devam ediyor. Mobilya ihracatının artışının temelinde hedef pazarlardaki büyüme çok önemli bir faktör” ifadelerini kullandı.

  • Öncelikle Türk mobilya sektörünün güncel durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Üretim, ihracat, yurt içi satış rakamları vb.

Mobilya bu toprakların geleneksel ve köklü sektörlerinden biri. Ancak özellikle 2000’li yıllardaki hızlı büyümenin getirdiği şehirleşmenin Türkiye’de mobilya talebini ve üretimini hızla artırdığını söyleyebilirim. Bu süreçte ülkenin dışa açılması ve halkın diğer ülkelerdeki tarz, tercih ve uygulamaları görmesi, Türkiye’deki mobilya üreticilerinin de zamanla klasik ve grup üretim tarzından daha modern ve modüler üretim tarzına geçişine neden oldu. Sektörümüz, sadece iç piyasada değişmekle kalmadı. Aynı zamanda küresel ölçekte de adından daha gür bir sesle söz ettirmeye başladı. Türk mobilya sektörü gerek üretim gerek tasarım açısından dünyanın önde gelen oyuncularından biri. Ülkenin dört bir yanında faaliyet gösteren 40 binden fazla üreticimiz var. Bunların üçte biri ihracat yapıyor. Hem üretimimiz hem ihracatımız uzun vadeli ve istikrarlı bir büyüme trendine sahip. 2022’de 5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu şimdiye kadar sektörümüzün ulaştığı en yüksek ihracat düzeyi. Ocak ayında düzenlediğimiz IIFF İstanbul Mobilya Fuarı sadece Türkiye için değil küresel olarak yakından takip edilen ve yüksek katılım gösterilen bir fuar. Bu seneki organizasyonu, 156 ülkeden 167 bin kişi ziyaret etti.

“KÜRESEL MOBİLYA İHRACATI 317 MİLYAR DOLAR”

  • Türk mobilya sektörünün en önemli ihracat pazarları hangileri? Pazarların çeşitlendirilmesi için ne tür çalışmalar yürütülüyor?

2001 krizinde 250 milyon dolar civarında olan Türkiye’nin mobilya ihracatı, 2022’de 5 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde sektörün ihracatı 21 katına çıktı. Türkiye’nin genel ihracat artışının üzerinde olan bu performans nedeniyle, sektörün ülkenin ihracatında aldığı pay bu dönemde binde 8’den yüzde 2,1’e ulaştı.

Türkiye mobilya sektörü son yıllarda gerçek bir başarı öyküsü yazıyor. Hem iç pazarda hem küresel ligde hızlı büyüme gösteren sektör, üst sıralara tırmanmaya devam ediyor. Dünya mobilya ihracatından aldığımız pay bu dönemde binde 3’ten yüzde 1,6’e çıktı. Bu da şimdiye dek ulaştığımız en yüksek düzey. Mobilya ihracatının artışının temelinde hedef pazarlardaki büyüme çok önemli bir faktör. Bunun yanında, sektörümüzün başarılı bir pazar çeşitlendirme yürüttüğü de bir gerçek. Mobilyacıların yıllardır en çok ihracat yaptığı pazar olan Irak’a ihracat son dönemde yatay seyrederken, diğer ülkelere yapılan satışlarda ciddi bir ivme var. Dünya Kupası hazırlık dönemini iyi değerlendiren ihracatçılar Katar’a satışlarında yüzde 80’e yakın artış yakaladı. Almanya’ya ihracatta 2018’den bu yana gözle görülür bir iyileşme var. Mobilyacıların ve ilgili STK’ların çok önem verdiği ABD pazarında ise son yıllarda büyük bir atak gerçekleştirildi ancak 2022 ihracatında hafif bir gerileme yaşandı. Bütün bu gelişmelere rağmen, Türkiye’nin 317 milyar dolarlık küresel mobilya ihracatının sadece 5 milyar dolarını gerçekleştirdiğini unutmayalım. Daha gidilecek çok yol, büyüyecek çok pazar var.

“ÖLÇEK KONUSU MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN EN BÜYÜK SORUNU OLARAK İLK SIRADA”

  • Sektörün çözüm beklediği 3 ana sorun nedir? Bu sorunların çözümü için önerileriniz nedir?

Ben yıllardır üretim ve ihracat yapan ve yine yıllardır, İhracatçı Birliklerinde, TİM’de, MOSFED’de en üst düzey görevlerde yer almış bir arkadaşınız olarak çuvaldızı kendimize batırmaktan yanayım. Şöyle ki; mobilya sektörünün en büyük sorunu olarak ölçek konusunu ilk sıraya koymak isterim. Az önce belirttiğim gibi 40 bine yakın üreticimiz var. Ancak bu işletmeler ölçek olarak o kadar küçük ki… Bu neden bir sorun? Küçük hatta mikro ölçekli işletmelerden oluşan bir sektör, büyük talepleri karşılayamaz, kolay kolay büyük pazarlara ihracat yapamaz. Ayrıca finansman konusunda zorlanacakları için üretim maliyetleri ve konjonktürel dalgalanmalardan etkilenme potansiyelleri daha yüksek. Ölçek sorunu beraberinde kayıt dışılığı da getiriyor. Kayıt dışı faaliyetler de ihracat adına ciddi bir sorun. Artık Avrupa’da, ABD ve Kanada’da ve hatta Uzak Doğu’daki alıcılar, üreticilerden çok sayıda sertifika istiyor. Kayıt dışı üretim yapan firmaların bu standartları karşılaması oldukça zor. Son olarak ekonomik ve finansal istikrarın son dönemde giderek artan bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Kurdaki hareket nedeniyle yurtdışında fiyat tutturmada sektör olarak çok zorlandık. Seçimlerden sonra bu konuda daha iyi bir duruma geleceğimize inanıyorum.

  • Mobilya sektöründeki son trendler nedir? Son tüketici en çok hangi ürün gruplarına talep gösteriyor?

Sektörde üç ana trend var: minimalleşme, sadeleşme ve çevreye duyarlılık. Biliyorsunuz, hem dünyada hem Türkiye’de hanede oturan insan sayısı giderek azalıyor. Hanelerin metrekare olarak ortalama büyüklüğü geriliyor.  İnsanlar daha küçük evlerde daha az ve daha sade eşyalar ile yaşamaya yöneliyorlar. Son yıllarda sürdürülebilirlik trendindeki güçlenme nedeniyle özellikle genç tüketicilerde ürünlerin doğallığı ve çevreye duyarlı bir şekilde üretilmiş olması giderek önem kazanmaya başladı. Biz Türkiye olarak bu alanlarda hem bilinçliyiz hem de güçlüyüz. Dolayısı ile bu üç trendi kendimiz için bir tehdit değil bir avantaj olarak görüyoruz.

“MOBİLYA ÜRETİCİLERİMİZ NE KADAR  İHRACAT ODAKLI ÇALIŞIRSA, YERLİ MAKİNE ÜRETİCİLERİ DE O DENLİ GÜÇLENECEKTİR”

  • Mobilya üreticileri, üretimlerde ağırlıklı olarak ithal makineleri mi tercih ediyor, yoksa yerli üretim makineleri mi?

Bu konuda bir istatistik vermem mümkün değil, zira elimizde böyle bir veri yok. Ancak genel olarak karma bir yapı olduğunu söyleyebilirim. Türk makine sektörü son yıllarda büyük bir atılım içinde. Hemen her sektör için üretilen yerli makineler var. Mobilya üreticileri de kendi makine parklarında yerli makinelere yer veriyorlar. Bu bir süreç. Zamanla bu konuda daha da güçleneceğimizi düşünüyorum. Ancak bunun için bir ön şart var. Sektörün öncelikle ölçek sorununu çözmesi gerekiyor. Mobilya üreticilerimiz ne kadar büyürse ve ne kadar ihracat odaklı çalışırsa, yerli makine üreticileri de o denli güçlenecektir.

“TÜRK AĞAÇ İŞLEME MAKİNE SEKTÖRÜ GELİŞMESİNİ SÜRDÜREN GURUR DUYDUĞUMUZ BİR SEKTÖR”

  • Türk ağaç işleme makine sektörünün pazara sunduğu makineler tüm dünya tarafından büyük oranda beğeniyle karşılanıyor. Sizin bu konu hakkındaki görüşlerinizi öğrenmek isteriz.

Türk ağaç işleme makine sektörü gelişmesini sürdüren gurur duyduğumuz bir sektör. Bildiğiniz üzere mobilya sektörü ve ağaç işleme makine sektörü birlikte büyüyen, birbirini tamamlayan sektörler, dolayısıyla Türkiye’de üretilen makinelerin tüm dünya tarafından beğenilmesi bizleri de gururlandırıyor. Avrupalı rakipleriyle başarılı bir rekabet içinde olan ve küresel sektördeki payını her geçen gün artıran Türk makinecilerimizi tebrik ediyorum.

“BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR ANLAYIŞI İLE GERÇEKLEŞTİREBİLECEĞİMİZ PROJELERE İMZA ATMAK BİZLERİ DE ONURLANDIRACAKTIR”

  • Son olarak mobilya sektörü ve ağaç işleme makine sektörü birbiri için ayrılmaz iki parça. Her iki sektörün daha da büyümesi için ne tür iş birlikleri yapılabilir?

AİMSAD’ın misyonları arasında da yer alan, nitelikli teknik personelin yetiştirilmesi, ihracatın gelişmesine büyük katkı sağlayan uluslararası fuarların düzenlenmesi, dünya fuarlarına katılım sağlanması, sektörel bilgi ağının kurulması gibi birçok konuda, her iki sektörün gelişmesi ve ihracatının artırılmasına yönelik iş birliklerine her daim açığız. MOSFED olarak sektörde ülke ekonomisine katkı sağlayacak her alanda faaliyet gösteren sektör temsilci ve STK’lar ile halen iş birliklerimiz devam etmektedir. Birlikten güç doğar anlayışı ile gerçekleştirebileceğimiz projelere imza atmak bizleri de onurlandıracaktır.