Uluslararası lojistik sektörünün gümrüklerdeki mesai ücreti, kurumlar arası çalışma saati uyumsuzluğu ve iç gümrüklerle ilgili sorunların çözümü için Ulaştırma Koordinasyon Kurulu kurulacak.

Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İhracat Zirvesi 2016 kapsamında düzenlenen son oturum olan Lojistik ve Gümrük Paneli’nde sektörün sorunlarına çözüm için somut adım atıldı. Panelde konuşan Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, lojistik sektörünün 3 temel sorununu saydı. Bunların ilki, gümrüklerde çalışan personelin fazla mesai ücretlerinin sektör üzerinde ciddi bir maliyet unsuru oluşturması. İkincisi gümrüklerle ilgili çalışan kurumların mesailerinin bir birleriyle uyuşmaması. “Her kurumun işe başlangıç-iş bırakma, yemek ve mola saatleri farklı. Birinde işinizi bitiriyorsunuz, diğeri tatile çıkıyor” diyen Nuhoğlu, Kapıkule örneğini verdi. UND olarak yaptıkları çalışmada Kapıkule sınır kapısında harcanan 100 dakikanın yalnızca 7 dakikasının verimli harcandığını belirten Nuhoğlu, bu yüzden ciddi kayba uğradıklarını kaydetti. Lojistiklerin üçüncü büyük sorunu ise iç gümrüklerde kaybedilen zaman. Nuhoğlu, dış ticarette malların hem ülke içindeki gümrüklerde hem de kapıda kontrol edilmesinin lojistik ve zaman açısından sıkıntı yarattığını aktardı.

“İhracatımız için tehlike çanları çalıyor”

Panelde konuşan Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul da Türkiye’nin, ihracatın önündeki mevzuat engelini süratle giderememesi halinde yurt dışına ticarette geri kalacağını, incir ve fındık dışında ürün satmakta zorlanacağını söyledi. Musul, “Gümrük Bakanlığı ihracatımızın iyileşmesi için pratik çözümleri süratle devreye almalı. İhracatın önündeki mevzuat engelini süratle kaldırmazsak ihracatımız için tehlike çanları çalıyor” dedi.

“Süreç kısalırsa ihracat yüzde 15 artar”

Panelde konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşçı, yapılan eleştirileri takip ettiklerini, gümrük sürecinin ihracatçılar için iyileştirileceğini söyledi. Şu anda bir malın gümrüklerden geçmesinin 4 günü bulduğunu aktaran Aşçı, bu sürenin 2 güne indirilmesiyle ihracatın yüzde 15 artırılabileceğini söyledi. DHL Türkiye CEO’su Markus Reckling ise Türkiye’nin son yıllarda uluslararası pazarlara ‘ulaşılabilirliğinin’ arttığını belirterek, bundan faydalanılması gerektiğini söyledi.

Ulaştırma Koordinasyon Kurulu oluşturulacak

Lojistik ve Gümrük Paneli’nin sonunda söz alan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, panelde gündeme gelen lojistik sektörünün mesai ücreti, kurumlar arası uyumsuzluk ve iç gümrüklerle ilgili sorunların çözümü için Ulaştırma Koordinasyon Kurulu kuracaklarını söyledi. Bu kurula TİM’in bir kişi vereceğini, Ekonomi, Maliye ve Gümrük ve Ticaret Bakanlıklarından birer kişi isteyeceklerini aktaran Büyükekşi, bu konuda gerekirse haftalık toplantılarla sorunun hızla çözmeyi hedeflediklerini kaydetti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşcı da bu kurulun sekretaryasını bakanlık olarak üstlenebileceklerini dile getirerek, öneriye destek verdi.

YARININ İŞ MODELLERİ PANELİ

Sanayi 4.0 için destek gündemde

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, “Sanayi 4.0 için bir destek unsurunun geliştirilmesinin doğru olduğu kanaatindeyim. O zaman belki yüzde 50’sini devlet karşılar, yüzde 50’sini de müteşebbis karşılar. Bunları yaparsak bu dönüşümü ıskalamadan yakalamış oluruz.” dedi. “Sanayi 4.0: Yarının İş Modelleri” panelinde konuşan Altunyaldız, Türkiye’nin sanayi süreçlerinde teknolojik yatırımları artırması gerektiğini söyledi. Altunyaldız, “Türkiye olarak sanayi devrimlerini yakalayamadığımızdan, yüksek teknolojili üretimde arzu ettiğimiz yerde değiliz. O yüzden dönüşüm istiyoruz. O yüzden 4’üncü Sanayi Devrimi’ni yakalamak suretiyle daha 2010’da başlayan süreci bir anlamda kavşakta yakalamak istiyoruz. Telekomünikasyon devrimini kavşakta yakaladığımız gibi Sanayi 4.0’ı da yakalamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Henüz bir tanımlama yok

Moderatörlüğünü Prof. Dr. Hasan Kazdağlı’nın yaptığı panelde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Arslan da Bakanlığın henüz Endüstri 4.0 kavramına bir tanımlama yapmadığını, bu kavramın sanayinin dönüştürülmesi olarak algılanması gerektiğini söyledi. Arslan, sanayinin dönüştürülmesi için zeminin önemini vurgulayarak, “Bu dönüşüm işini yapabilmek için zemini iyi oluşturmamız lazım. Birincisi sektörün buna hazır hale getirilmesi lazım. Bakanlık olarak mevzuatı hazır hale getirmemiz gerekir. Bir de sektörün ürün üretecek, ürün Ar-Ge’si yapacak, ürün geliştirecek insan kaynağını yetiştirecek eğitim sisteminin buna hazır olması lazım” diye konuştu. Kordsa Genel Müdürü Cenk Alper ise Türkiye’nin Sanayi 4.0 dönüşümünün satın alıcısı değil bir parçası olması gerektiğini belirterek, küçük teknoloji ve danışmanlık şirketlerine şans verilmesi gerektiğini söyledi.

YENİ PAZARLAR PANELİ

23 hedef pazar ile STA çalışması yürütülüyor

Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, başta Japonya ve Meksika olmak üzere dünyanın önemli pazarları ve ekonomileri ile 23 serbest ticaret anlaşması (STA) müzakereleri yürütüldüğünü bildirdi. “İhracatta Yeni Pazarlar” oturumunda konuşan Şenel, Dünya Ticaret Örgütü’ne bildirilmiş 600’ün üzerinde STA bulunduğunu, bunun 419’unun yürürlükte olduğunu söyledi. Şenel, dünya ticaretinin yüzde 82’sini STA’ların, yüzde 10’unu Gümrük Birliği’nin, yüzde 8’ini ise tercihli ticaret anlaşmalarının şekillendirdiğini, bu çerçevede hem bölge ülkeleri hem de menfaatleri gereği ülke ihracatını artırmak için STA’lar konusunda çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

“Gitmeden potansiyel görünmez”

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu da topluluk olarak Türkiye’nin ihracatının yüzde 9’unu temsil ettiklerini belirterek, Türkiye’deki yatırımlarına devam ettiklerini anlattı. Her ne kadar dünya ticareti büyümese de birçok pazarın birçok sektör açısından büyüme fırsatı sunduğunu ifade eden Çakıroğlu, herhangi bir pazara gidip bizzat hissetmeden potansiyeli görmenin mümkün olmadığını vurguladı. Çakıroğlu, tüketicilerin alışkanlıklarını görmek için bizzat evlerine gittiklerini belirterek, “Bazı raporlarda Hindistan ile ilgili yanlış genellemeler var. Biz gidip ne olduğunu kendimiz gördük. Pazarları tanımak, o potansiyeli bizzat görmek, değerlendirmek ve hangi rekabetçi ürünlerinizle orada bulunacaksınız onu belirlemek çok önemli” dedi.

“Kalıcı olmak sabır gerektirir”

Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman ise bir ülkeye malı satmak için o ülkenin pazar yapısını iyi incelemek gerektiğini, ihracat için 2 noktanın önemli olduğunu, hedef pazarın iyi araştırılması, üretilen ürünün nerede satılabileceği ve şirketin ürün kabiliyetinin bilinmesi gerektiğini söyledi. “Kalıcı olabilmek için tüketici tercihlerine yönelik yapılacak her adım sonrasında bu talebi bozup bozmayacağını dikkate almak lazım” diyen Kırman, yeni girilen pazarda kalıcı olmanın sabır ve çok ciddi çalışma gerektirdiğini söyledi. Kırman, “Hızlı iş yapmakla acele iş yapmayı karıştırabiliyoruz” dedi.

Meksika’nın Ankara Büyükelçisi Martha Elena Federica Barcena Coqui ise Türkiye gibi ülkelerle ticaretin çok ilgi çekici haline geldiğini belirterek, “Türkiye ile Meksika arasındaki STA için 7 tur görüşme yaptıklarını, bu STA’yı kısa zamanda sonuçlandırmanın çok önemli olduğunu, anlaşmanın pek çok fırsatı beraberinde getireceğini söyledi. Coqui, gümrük konusunda Türkiye’deki ihracatçılarla bazı sorunlar yaşadıklarını, bu meseleleri çözmeleri gerektiğini de söyledi.

HİZMET İHRACATININ YÜKSELEN YILDIZLARI PANELİ

Türk Hava Yolları, 2017’ye umutlu bakıyor

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin 2015 yılında hizmet ihracatının 46,3 milyar dolara yükseldiğini anlattı. “Hizmet İhracatının Yükselen Yıldızları” başlıklı oturumda konuşan Büyükekşi, THY’nin yolcu taşımacılığının yanında Türkiye’ye döviz girdisi sağlaması nedeniyle de önemli bir hizmeti sürdürdüğünü belirterek, şirketin geçen yıl ülkeye 7,7 milyar dolar getirdiğini kaydetti. Büyükekşi, ülke gündemini etkileyen olumsuz hadiselerin ciroya etkisine ilişkin ise “Bu sene sıkıntılar yaşadık ama sonrasında bizim özellikle taşıdığımız transfer yolcu oranımız 50’lerden yüzde 62’lere çıktı. İnşallah 2017’de daha iyi bir yıl bekliyoruz. Gelecek yıl durulması beklenen siyasi iklim nedeniyle işlerin daha iyi olacağı kanaatindeyiz” dedi.

‘Hepimizi yalıda oturup, Belgrad Ormanı’nda koşuyor sanıyorlar’

Panelde kendi sektörünü değerlendiren Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Meslek Birliği (TESİYAP) Başkanı Birol Güven ise Türk dizilerinin 106 ülkeye ihraç edildiğinin altını çizerek, “500 milyon insanın etkisi altına alan bir sektörden bahsediyoruz. Biz dizi sektörü için paha biçilemez diyoruz. Diziyi bedava bile verseniz ihraç edilen ülkelerde etkisi büyük olabiliyor. Ancak, biz dizi satıyoruz ama kültür, yaşam stili satamıyoruz. Amerikalılar yaşam biçimi satıyor. Yaşanan zorluklardan dolayı yaşam içinde diziler çekemiyoruz. Bizim dizileri görenler “Hepimizi yalıda oturup, Belgrad Ormanı’nda koşuyor sanıyor” ifadelerini kullandı. Panelde ayrıca Acıbadem Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, CICA, Uluslararası Müteahhitler Birliği Başkanı Emre Aykar ve TTGV başkanı Cengiz Ultav şirketleri ve sektörleri ile ilgili bilgileri paylaştı.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE E-TİCARET PANELİ

“Devlet, e-ticaret OSB’si oluşturmalı”

Sercan AKINCI

Moderatörlüğünü Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç’ın yaptığı ‘Dijital Dönüşüm ve e-ticaret’ başlıklı panele alibaba.com Türkiye CEO’su Cüneyt Erpolat, Intel Türkiye CEO’su, Burak Aydın ve sefamerve. com CEO’su Metin Okur katıldı. Panelde konuşan sefamerve.com CEO’su Okur, devletten e-ticaret OSB’si oluşturmasını beklediklerini ifade etti. E- ticarette en büyük maliyetin depolama alanında olduğunu vurgulayan Okur, “OSB ile toplu kargo satın alması yapmak istiyoruz. E-ticaret firmalarını toplu olarak birleştirirsek, toplu kargo çıkışı yapabiliriz. Bir ihracatçı olarak tek başına bana maliyeti 15 euro. Toplu alırsak ve AB’ye kargo bedava dersek, Avrupa’ya çok miktarda mal satarız. Bir kişiden 100 euro almaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Türkiye marka çıkarmak için doğru ülke

Alibaba.com Türkiye CEO’su Cüneyt Erpolat, Türkiye’nin e-ticarette bir marka çıkarmak için uygun bir ülke olduğunu söyledi. Erpolat, “Alibaba. com, dünyada internetin bile doğru dürüst olmadığı 1999 yılında e-ticarete inandı. Geçen 16 yılda dünyanın bir numarası oldu ve 300 milyar dolar büyüklüğe erişti. Türkiye’den de e-ticarette bir marka çıkma ihtimali var. Türkiye e-ticaret için uygun bir toprak. Doğru adımlar ve devlet desteği ile olması mümkün” dedi. Intel Türkiye CEO’su Burak Aydın, ise “Hollanda, 873 bin tarım istihdamı ile yılda yaklaşık 90 milyar dolar ihracat yapıyor. Türkiye olarak milyonlarca tarım işçisine sahibiz ama ihracatımız 20 milyar dolar. Hollanda tarımda makineleşme ve teknolojiyi çok iyi kullanıyor ve maksimum verim alıyor. Bizim de Hollanda gibi e-dönüşümün nimetlerinden faydalanmamız lazım” diye konuştu.