Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2018 yılında yaklaşık 236 bin iş uyuşmazlığı arabuluculuk yöntemi sayesinde sonuçlandı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 1 Ocak’tan itibaren ticari davalarda da dava şartı haline getirilen arabuluculuk uygulamasını yakından takip ediyor. Bakan Gül, aile arabuluculuğu üzerinde de çalıştıklarını söyledi. Adalet Bakanlığından alınan bilgiye göre aile arabuluculuğu uygulamasının Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde de yer alabileceği belirtilerek, ’’Adalet hizmetlerinde temel yaklaşımımız alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını geliştirerek, yargının iş yükünün azaltılması, dolayısıyla yargının hızlandırılmasıdır. Arabuluculuk uygulaması da bu alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin başında gelmektedir. Mahkemelerin iş yükünün artmasının nedenlerinden biri her uyuşmazlığın mahkemeler önüne götürülerek çözülmesi anlayışından kaynaklanmaktadır. Halbuki bazı uyuşmazlıkların sulh ve müsalaha yolu ile çözülmesi elbet mümkündür’’ denildi.

Uzun yargılama sürelerinin aksine arabuluculukta birkaç günde uyuşmazlıkların çözülebildiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi:

’’Arabuluculuk ekonomik bir sistemdir. Dava giderleri, harç, bilirkişi, keşif ücreti gibi birçok harcama kalemi arabuluculukta yoktur. Bu açıdan da taraflara çok büyük bir avantaj sağlar. En önemli avantajı tarafların kendi kararlarını kendilerinin vermesidir. Toplumsal uzlaşı kültürüne verdiği katkı da artı bir değerdir. Arabuluculuğun ülkemizde uygulanmaya başlandığı 2013 yılı Kasım ayından bu yana toplamda 409 binin üzerinde uyuşmazlık arabuluculuk yoluyla çözümlenmiştir. Ülkemizde arabulucular siciline kayıtlı 9 bin 491 arabulucu bulunmaktadır. Adalet Bakanlığı kayıtlarına göre 2018 yılında yaklaşık 236 bin civarında iş uyuşmazlığı arabuluculuk yöntemiyle sonuçlanmıştır. Bu rakam arabulucuya intikal eden iş uyuşmazlıklarının yüzde 69’una tekabül etmektedir. 2017 yılında 210 bin iş davası açılmışken (arabuluculuğa uygun olan) 2018 yılında bugüne kadar açılan dava sayısı 87 bine düşmüştür. 123 bin civarında iş uyuşmazlığı mahkemelere intikal etmemiş ve yargının iş yükü bu oranda azalmıştır. Yine Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu kanun ile 1 Ocak itibari ile ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk uygulamasına geçmiş bulunuyoruz.’’

Arabulucu başvuruyu en fazla sekiz hafta içinde sonuçlandırmak zorunda

’’Arabulucu, ticari uyuşmazlıklar kapsamında yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren en fazla sekiz hafta içinde sonuçlandırmak durumundadır’’ denilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:

’’6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda ticari dava olarak belirtilen, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir. Fikri ve sınai haklar mahkemelerinde görülen bazı uyuşmazlıklar dava şartı kapsamına alınmıştır. Sınai haklar, marka-patent, coğrafi işaretler, faydalı model ve endüstriyel tasarıma ilişkin uyuşmazlıklar mutlak ticari dava olarak dava şartı arabuluculuk kapsamındadır. Tüketici mahkemelerinde görülen bazı uyuşmazlıklar dava şartı kapsamına alınmıştır. Bireysel tüketici kredi sözleşmeleri, konut kredileri, mevduat ve kredi kartlarına yönelik olarak alınan ücretler bu kapsamdadır. Arabulucu, ticari uyuşmazlıklar kapsamında yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren en fazla sekiz hafta içinde sonuçlandırmak durumundadır. Hedef olarak ticari uyuşmazlıklara ilişkin olarak, zorunlu arabuluculuk kapsamına girenlerin yüzde 50’sinin arabuluculuk uygulamaları ile çözülmesini bekliyoruz.”