“Geçmişte ülkemizin pek çok ithalat kalemlerinden birini oluşturan ağaç işleme makineleri konusunda bugün ihracatçı konuma gelmiş olmamız, girişimcilerimizin azmi ve her türlü zorlu koşulda elden bırakmadıkları çalışkanlıkları sayesinde oldu” diyen Haluk Yıldız, Kastamonu Entegre hakkında ayrıntılı bilgilerin yanı sıra ağaç ve orman ürünleri sektörü ile ağaç işleme makineleri sektöründe yaşanan gelişmelere dair görüşlerini AİMSAD Dergisi okuyucularıyla paylaştı.

 

Öncelikle sizden Kastamonu Entegre’nin Türkiye ve yurt dışındaki mevcut yapılanması hakkında bilgi alabilir miyiz?

Ağaç ve orman ürünleri sektöründe Türkiye’den yurt dışında yatırım yapan ilk ve tek şirket olma unvanını elinde bulunduran Kastamonu Entegre olarak, Türkiye’nin global bir oyuncusu olma özelliği de taşıyoruz. Gebze ve Kastamonu’da ikişer, Balıkesir, Samsun, Tarsus ve Adana’da birer olmak üzere yurt içinde 8 tesisiyle üretim yapan Kastamonu Entegre’nin, Romanya’da iki, Bulga- ristan, Rusya ve Bosna Hersek’te de birer olmak üzere yurt dışında da 5 üretim tesisi bulunuyor.

Yurt içinde de; Gebze ve Kastamonu fabrikalarımızda MDF ve yongalevha üretimi, Balıkesir, Samsun ve Tarsus fabrikalarımızda yongalevha üretimi, Adana fabrikamızda ise MDF üretimi gerçekleştiriyoruz. Yurt dışında bulunan Bulgaristan ve Romanya fabrikalarımız da yongalevha üretimi yapıyor. Ayrıca Rusya’da kısa süre önce açılışını gerçekleştirdiğimiz yeni fabrikamızda MDF, Romanya’da bulunan ikinci fabrikamızda kapı yüzeyi, Bosna Hersek fabrikamızda ise kraft kağıt üretiyoruz. Toplam 10 farklı lokasyonda 13 ayrı üretim tesisimiz var.

 

Ürün yelpazeniz ve yıllık iş hacminiz nedir?

Şirketimiz, mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörünün ihtiyaç duyduğu, yongalevha, yongalam, MDF, medelam, laminat parke, kapı paneli, parlak levha, tezgah ve bunlarla ilgili muhtelif katma değerli ürün üretmektedir. 2014 yılı itibarıyla yıllık 2 milyon m3 MDF, 2.55 milyon m3 yongalevha, 60 milyon m2 laminat parke, 19.5 milyon adet kapı paneli ile toplamda 4.55 milyon m3 ahşap levha üretim kapasitesine sahibiz. 2014 yılında 440 milyon doları yurt dışı faaliyetlerimizden olmak üzere, 1.2 milyar dolar konsolide ciro gerçekleştirdik. Toplam 5 bin 300 kişiye istihdam sağlıyoruz. İhracat yaptığımız ülke sayısı ise 77.

 

Gelecek kısa ve orta vadede kapa-site artırıcı yatırım ya da yeni hat/tesis yatırımınız var mı?

2014 yılında Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti’nde açılışını gerçekleştirdiğimiz,  MDF tesisini kurmak üzere çalışmalara başladık. İlave 130 milyon dolar yatırım ve 500 bin m3/yıl MDF kapasitesi ile bu yatırımımız 2016 yılı başında tamamlandığında, Alabuga MDF tesislerimiz toplam 1.050.000 m3 MDF üretim kapasitesi ve 40 milyon m2 Floorpan marka laminat parke üretim kapasitesi ile tek lokasyonda, dünyanın en büyük MDF tesislerinden biri olacak. Böylece Rusya’nın en büyük MDF üreticisi konumuna geleceğiz ve MDF ürününde, Rusya’nın yüzde 30 pazar payına ulaşacağız. Yine bu yıl 28 Mayıs’ta ise; Rusya’da ikinci bölgedeki yatırımımıza başladık.

Ludinova SEZ bölgesinde, 200 milyon dolarlık yatırımla kurulacak dünyanın en büyük yongalevha üretim tesisinin temelini attık. Rusya’nın Kaluga Bölgesi’nde yer alan ve 2018 yılı sonunda faaliyete geçmesini planladığımız yongalevha tesisimiz, halen Alabuga’da inşa etmekte olduğumuz ikinci MDF tesisimizin ardından Kastamonu Entegre’nin Rusya’daki üçüncü büyük yatırımı olma özelliği de taşıyor.

 

Yeni ürün çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Kastamonu Entegre’nin ürün kalitesi ve çeşitliliğinin arkasında AR-GE çalışmaları ve dünyadaki yenilik ve trendlerin yakından takibi yatıyor. Bugün çevreye duyarlı, güvenilir markalarımızla önemli bir rekabet avantajı sağlamış durumdayız ve AR-GE çalış- malarına özel önem veriyoruz. Yüzde 100 sürdürülebilir ve yenilenebilir hammadde kullanarak, yenilikçi, rekabetçi, kaliteli, çevre ve kullanıcı dostu ürünler üretiyoruz. Kastamonu Entegre olarak en son teknoloji yeni yatırımlar haricinde, mevcut tesislerde ilave teknoloji ve AR-GE yatırımları da dahil olmak üzere yıllık ortalama 30-40 milyon dolar civarında yatırım yapmaktayız. Bu da yıllık satış ciromuz içinde yüzde 3-4’e karşılık gelmektedir. Yatırım bütçesi içerisindeki payı ise yüzde 15-20 seviyesindedir. 2014 yılında      AR-GE için yaptığımız harcama tutarı ise 2.4 milyon TL’dir.

 

Sektörünüzün gelişimine ve uluslararası pazarlardaki etkinliğine ilişkin gelecek öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Maliyetler açısından yabancı üreticilerle eşit rekabet koşullarını sağlayacak olanakların sunulması halinde sektörümüz dinamik ve yenilikçi yapısıyla global düzeyde çok daha iyi noktalara gelecek bir potansiyel taşıyor. Sektör olarak bunu başarabilecek güce sahibiz. Özellikle hammadde maliyetlerinin düşürülmesi itici bir güç olacak. Sektör olarak bu konuda umudumuzu koruyoruz. Nitekim ithal laminat parkede yabancı üreticilerin Türkiye’de yarattığı haksız rekabete yönelik geçtiğimiz günlerde alınan önlem de bunun işaretlerini veriyor.

 

Peki paydaş sektör olarak gördüğünüz ağaç işleme makineleri sektörünün gelişimini nasıl değerlen- diriyorsunuz? Sektörden beklentileriniz var mı?

Ağaç işleme makineleri sektörü, bugün geçmişle kıyaslanmayacak ölçüde gelişmiş durumda. Geçmişte ülkemizin pek çok ithalat kalemlerinden birini oluşturan ağaç işleme makineleri konusunda bugün ihracatçı konuma gelmiş olmamız, girişimcilerimizin azmi ve her türlü zorlu koşulda elden bırakmadıkları çalışkanlıkları sayesinde oldu. Sektör eğer bugün 10 bin kişiye istahdam, 1 milyar dolar ciro ve 120 milyon dolar ihracat seviyesine ulaşmışsa bunda en büyük rolü sektördeki iş adamlarımızın girişimci ruhu oynadı. Ancak özellikle inşaat sektöründe yaşanan sıçramaya rağmen, ağaç işleme makineleri sektöründeki karlılık maalesef aynı oranda gelişmemiştir. Bir diğer sorun ise, katma değerli ürünler konusudur. Katma değerli ürünlerin imali konusunda sektöre verilecek destek, Türkiye’nin bu alandaki ithalatını da azaltacaktır. Özellikle ülkemizde henüz üretilmeyen makine ve yan sanayi ürünlerinin yurt içinde imali konusu, büyük önem taşıyor. Karşılaştığı tüm zorlukla rağmen ağaç işleme makineleri sektörünün geçmişten günümüze gösterdiği başarı takdire şayandır ve her türlü desteği de hak eder niteliktedir. Paydaş sektör olarak gördüğümüz sektörün oyuncularının, katma değerli ürünlerle markalaşmaya daha fazla önem vererek global rekabette daha çok görünür olmaları en büyük temennimizdir.