Ağaç işleme makineleri sektörü için kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdiği çalışmalarla, sektörün ivme kazanmasına katkıda bulunan AİMSAD, sektörün durumunu tüm yönleriyle ele alan bir rapor hazırladı. Rapor, sektördeki firmalara ışık tutacak.

AİMSAD, öncelikle firmaların kendi yol haritalarını oluşturmalarına yardımcı olmak üzere, ağaç işleme makineleri konusunda bir sektör raporu hazırladı. Rapor, dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeleri, verilerle ortaya koymak ve bu konuda faaliyet gösteren tüm kurumların sektör hakkında durum değerlendirmesi yapmalarını sağlamayı amaçlıyor.

Sektörün son 5 yılına ışık tutmak ve kaynak olması amacıyla hazırlanan bu çalışmaya AİMSAD Basın, Yayın ve Tanıtım Komitesi üyeleri, ilgili kurum ve kuruluşların çalışmalarının yanı sıra çalışmayı hazırlayan RGA Yönetim Danışmanlık kurucu ortağı Doç. Dr. Ruhi Gürdal katkı sağladı.

Türkiye ağaç işleme makineleri sanayi, 2019 yılı dâhil son 4 yıldır dış ticaret açığı vermeyen sınırlı sayıdaki sektörlerden biri konumunda. 2018 yılından bu yana, ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelere bağlı olarak yurt içi yatırımlar azaldı ve döviz kurlarında yükselişle birlikte, ithalat çok önemli ölçüde düştü. Sektör ihracatı 2019 ilk sekiz ayda sektör ürünlerinin ithalatının yaklaşık 2,5 katına çıktı. Ancak dikkat çeken bir nokta, 2019’un 8 aylık ihracatının 2018 yılı ilk sekiz ayına göre daha düşük olması.

Rekabet gücümüz İsviçre’den fazla, Almanya’dan az

Rapora göre, yapılan hesaplama sonucu, toplam olarak Türkiye ağaç işleme makinelerinin uluslararası pazarlarda düşük rekabet gücüne sahip olduğunu söylemek mümkün. Planya, freze vb. makinelerinde, torna tezgâhlarında, testere makinalarında ve bükme veya birleştirme ve kenar bantlama makinelerinde karşılaştırmalı rekabet üstünlüğü (RCA) açısından iyi konumda olan sektör için dikkat çeken bir nokta ise, endeksin 2014 ile 2018 arasında 1,3 değerinden 1,38 değerine çıkmış olması.

Türkiye ağaç işleme makineleri sanayi dünya ihracatında sıralamada yer alan rakiplerinden ülke olarak İsviçre, Polonya ve İspanya’ya göre karşılaştırmalı rekabet üstünlüğü açısından daha iyi durumda bulunuyor. Buna karşın, Almanya ve Finlandiya, Türkiye’ye göre RCA değeri açısından çok daha iyi konumda yer alıyor. İtalya ise karşılaştırılan ülke ve ülke grupları arasında en yüksek rekabet avantajına sahip ülke. 

Yavaşlama eğilimi daha belirgin

Sektörler açısından bakıldığında, 2018 yılında başlayan imalat sanayindeki yavaşlama eğiliminin 2019 ilk dönemlerinde de sürdüğü görülüyor. Diğer sektörlere göre makine ve teçhizat yatırımları ile başta otomotiv olmak üzere dayanıklı tüketim mallarındaki yavaşlama daha belirgin. Dünya Bankası, yükselen piyasalar ve kalkınmakta olan ekonomilerde (YPKE) önümüzdeki 3 yılda sabit sermaye yatırımlarının tarihsel ortalamaların altında kalacağını tahmin ediyor. Söz konusu ülkelerin artan borç yükleri, yatırımlarda beklenen durgunluğun en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Kamu borçları yanında, bu ülkelerde hızlanan özel kesim borçlanması ayrıca dikkat çekiyor. Söz konusu gelişmeler Ağaç İşleme Makineleri İmalatı Sanayi gibi yatırım malı üreten sektörlerin, bu olumsuz eğilimden gelecek dönemlerde de önemli ölçüde etkilenebileceğini gösteriyor.

2018 iyi geçmedi

2018 yılı ikinci yarıda ekonomik göstergelerdeki bozulmalar yanında, uluslararası alanda yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin de etkisiyle döviz kurlarında görülen hızlı yükseliş ve oynaklık, Türk ekonomisinde önemli sorunlara yol açarken, krizin de habercisi oldu. Döviz kurlarında yaşanan oynaklık ve faizlerdeki yükselişle Türkiye ekonomisi, 2018 yılı son çeyrekle birlikte daralma sürecine girdi. 2018 yılı ilk 2 çeyrekte GSYH yüzde 7,4 ve yüzde 5,6 imalat sanayi ise, yüzde 8,1 ve yüzde 4,4 büyüdü. 3’üncü çeyrekte büyüme oranları hızlı biçimde düşmüş ve son çeyrekte ise, GSYH yüzde -2,8 ve imalat sanayi yüzde -7,7 gibi oldukça yüksek düzeyde daraldı. Yıllık büyüme imalat sanayi yüzde 1,1 GSYH ise yüzde 2,8 düzeyinde kaldı.

Sınırlı da olsa ihracatın pozitif katkısı oldu

2019 yılının ilk çeyreğinde ekonomideki daralma sürmüş, GSYH yüzde -2,4 küçülürken, imalat sanayinde daralmanın boyutu yüzde -4,2 düzeyine çıktı. 2019 ikinci çeyrekte de daralma yavaşlasa da devam etmiş ve GSYH yüzde -1,5 düzeyinde daraldı. Bu dönemde imalat sanayinin daralması ise, yüzde -3,3 olarak gerçekleşti. İhracatın pozitif katkısı sınırlı olsa da daralmanın şiddetini bir ölçüde düşürdü.

GSYH’da yaşanan daralma, makine ve teçhizat sanayini çok önemli ölçüde etkiledi. 2018 ilk 2 çeyrekte makine ve teçhizat yatırımlarında yıllık bazda sırasıyla yüzde 8,8 ve yüzde 2 artış yaşandı. Makine ve teçhizat yatırımlarında görülen düşüş eğilimi 2018 ikinci yarıda hızlanmış, daralmanın boyutu 3’üncü çeyrekte yüzde -8,6 ve son çeyrekte ise yüzde -22,9 ile çok yüksek düzeylere erişti. Yıllık bazda 2018 yılı makine ve teçhizat yatırımlarındaki daralma yüzde -6,8 olarak gerçekleşti. Bu eğilim makine imalat sanayini ve alt sektör olarak ağaç işleme makineleri imalatını önemli ölçüde etkiledi. 2019 yılının ilk çeyreğinde makine ve teçhizat yatırımlarında yıllık bazda yüzde -8,6 ve ikinci çeyreğinde yüzde -16,5 düzeyinde daralma söz konusu oldu. Bu veriler makine imalatı sanayinin ve alt sektörü olan ağaç işleme makine imalatı sanayi işletmelerinin çok önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 84,5’e yükseldi

GSYH da üç dönemdir yaşanan daralma yanında yüksek enflasyon, işsizlik ve yüksek faizler, alınan önlemlere karşın 2019 yılının ilk yarısında da ülke ekonomisinde çözülemeyen sorunlar olarak devam etti. 2019 ilk yarıda imalat sanayi üretimi yüzde -3,9 düşerken, kapasite kullanım oranı 2014 yılından bu yana yüzde 75,2 ile en düşük ikinci değer oldu. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 8,09 olarak gerçekleşti ve, imalat sanayi fiyat endeksi yüzde 8,16 arttı. İhracat ilk 7 ayda 2018 yılına göre yüzde 2,74 artarak 98,8 milyar dolar, ithalat yüzde -18,3 azalarak 116,9 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 84,5 gibi yüksek bir düzeye erişti. Turizm gelirleriyle birlikte düşen dış ticaret açığı, 2019 ilk yarıda cari açığı önemli ölçüde azalttı.

Zor dönemin etkileri 2020’ye yansıyacak

Yıllık bazda 2018 Eylül ayında yüzde 24,5 düzeyine çıkan enflasyon, 2019 Ağustos ayında 9,5 puan düşerek yıllık yüzde 15 düzeyine geriledi. Eylül sonunda ise, enflasyonun baz etkisiyle önemli ölçüde gerilemesi bekleniyor. Enflasyondaki bu düşüşe bağlı olarak TCMB politika faizini 325 baz puan düşürerek yüzde 16,50’ye çekti. İmalat sanayi üretim endeksi yüzde -3,9 düşmüş ve kapasite kullanım oranı ilk 6 ayda yüzde 75,2 ile 2014 hariç son 5 yılın altında kaldı. İstihdam sorunu ise, daralan üretime bağlı olarak ağırlaştı, 2018 Aralık ayında yüzde 12,8 olan işsizlik oranı artarak Haziran 2019 döneminde yüzde 13,9’a yükseldi. Kısaca Türkiye ekonomisi, 2019 yılında zor bir dönemden geçiyor ve bu dönemin etkilerinin 2020 yılına da yansıması mümkün.