Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin dışa açık kalmaya devam edeceğini söyleyerek “Gerek AB, gerek Orta Doğu ile gerekse dünyanın diğer bölgeleriyle ticaret ve yatırım ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz ve dışa açık kalmaya, komşularımızla, dünyayla yapıcı, güçlü ilişkiler kurmaya devam edeceğiz” dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bu yıl 8’incisi düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi’nin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Şimşek, burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin dışa açık kalmaya devam edeceğini söyleyerek “Gerek AB, gerek Orta Doğu ile gerekse dünyanın diğer bölgeleriyle ticaret ve yatırım ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz ve dışa açık kalmaya, komşularımızla, dünyayla yapıcı, güçlü ilişkiler kurmaya devam edeceğiz” dedi.

“Fintech konusu bizim önem verdiğimiz bir konu”

Şimşek, fintech’e olan yatırımların henüz sınırlı olduğunu belirterek, bu alanda en az 15-20 kat artması gerektiğini vurguladı. Şimşek, “Fintech sizin ana temanız bizim de çok önem verdiğimiz bir alan. Bundan sonra yaşamımızın bütün alanlarında teknoloji çok önemli bir bileşen. Önümüzdeki dönemde yapay zekayla hemen hemen yaşamın bütün alanlarında tekonoloji çok başat bir rol oynayacak. Maalesef fintech’e olan yatırımlar henüz sınırlı. Geçen sene için 30 milyon dolar civarı bir rakamdan bahsediyoruz. Dünyada fintech şirketlerine fon akışı 2015 yılında neredeyse 47 milyar doları aştığı bir zirveyi buldu. Geçen sene bir miktar düştü ama aslında gelecekte bu alanlara yatırımcılar kaynak aktarmaya devam edecek. Türkiye’nin bu alanda en az 15-20 kat artması gerekiyor. Dolayısıyla fintech konusu bizim önem verdiğimiz bir konu. Önümüzdeki dönemde sektör bu konuyla ilgili gerek yasal düzenlemeyle gerekse teşvikler konusunda her türlü desteği açacağız, her konuda yardımda bulunacağız” diye konuştu.

“Dışa açık kalacağız”

Türkiye’nin dışa açık kalmaya devam edeceğini belirten Şimşek, “Biz küresel ekonomiye son dönemde önemli şekilde entegre olmuş, bir ülkeyiz. Bundan da faydalandık. Aslında dünyada ticarette korumacılığın ne kadar zararlı olduğunu biliyoruz. Ticaretin istihdamı yok ettiğine dair en ufak bir emare en ufak bir çalışma yok. Belki bölgesel bazda belli sektörlerde bir takım etkiler söz konusu olabiliyor ama o etkileri gidermek bizim sorumluluğumuzda o nedenle ikinci net mesajım da şu; ‘Türkiye olarak biz dışa açık kalmaya küresel ekonomiye entegre olmaya devam edeceğiz’. Bu nedenle İstanbul’un özellikle finans alanında daha da güçlenmesi bizim önceliğimizdir. Gerek AB ile gerek Orta Doğu ile gerekse dünyanın diğer bölgeleriyle ticaret ve yatırım ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz ve biz dışa açık kalmaya, komşularımızla, dünyayla yapıcı, güçlü ilişkiler kurmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin satın alma paritesiyle dünyanın 13’üncü büyük ekonomisi olduğunu vurgulayan Şimşek, “IMF tahminlerine göre bu sene 2 trilyon 100 milyar dolar civarında bir ekonomik büyüklüğe ulaşmış olacak ve kişi başına satın alma gücüyle milli gelirde 25 bin doları aşmış olacağız” dedi.

“Kitle fonlamasını hayata geçiriyoruz”

Önümüzdeki dönemde ekosistemi tamamlamaya yönelik çok güçlü adımlar atılacağını aktaran Şimşek şöyle konuştu: “Yakında meclise gidecek tasarıda kitle fonlamasını hayata geçiriyoruz. Daha önce Hazinemiz fonların fonlarına kaynak aktaramıyordu. Şimdi biz doğrudan doğruya fonlara, Türkiye’de gelecek vadeden teknoloji firmalarına, gelecek vadeden başlangıç düzeyindeki firmalara, biz doğrudan doğruya fonlara kaynak verip bu fonların fonlanmasını sağlayacağız. Bu düzenleme de o yasa tasarısında. Diğer bir önemli konu da Türkiye’de önümüzdeki dönemde varlık fonu bünyesinde butik yatırım bankacılığı da geliştirilebilir. Mevcut kalkınma bankasının da daha ticari esaslara göre faaliyet göstermesine yönelik olarak bir çalışmamızı bitirdik, yakında onu da meclise göndermeyi ümit ediyoruz”.