Biesse Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü Yelda Akıncı Bostan, her geçen yıl ihracat rakamlarını artıran, ihracat pazarlarını çeşitlendiren ve global pazarda kendine daha da kalıcı bir yer edinen Türk ağaç işleme makine sektörünün başarılarını ve eksik kalan yönlerini, mevcut sorunlarını ve son gelişmeleri AİMSAD Dergisi’ne değerlendirdi. Türkiye’nin ağaç işleme makineleri ihracatının, son yıllarda artış gösterdiğini ve böylece Türkiye’nin, dünya genelinde önemli bir konuma sahip olduğunu söyleyen Akıncı şu ifadeleri kullandı; “Bu ilerlemenin sektörde faaliyet gösteren firmaların ürün kalitesinin artması, teknolojik yeniliklere ayak uydurması ve uluslararası pazarlarda rekabette daha güçlü hale gelmesi gibi faktörlere bağlı olduğunu düşünüyorum. Üretim alanındaki başarının devamı için ise sektördeki firmaların Ar-Ge ve inovasyona daha fazla yatırım yapması, sektördeki yenilikleri takip ederek ürünlerini sürekli olarak geliştirmesi ve müşteri odaklı bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.”

Fokus Röportajları kapsamında bir araya geldiğimiz Biesse Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü Yelda Akıncı Bostan ile ağaç işleme makine sektörü ile ilgili önemli konuları konuştuk. İhracat pazarlarının çeşitlendirilmesi için firmaların daha fazla yurt dışı fuarına katılım sağlamaları gerektiğini hatırlatan Akıncı; “Firmaların ihracat pazarlarını belirlerken pazar araştırmalarına dayalı stratejiler geliştirmeleri gerekir. Her pazarda farklı ihtiyaçlar ve talepler olabileceğinden bu ihtiyaçları doğru tespit etmek ve buna göre ürünleri piyasaya sunmak sektörün ihracat başarısı açısından çok önemli” diye konuştu.

  • Ağaç işleme makine sektörü son 10 yıl içinde özellikle üretimde çok büyük yol kat etti. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Üretim alanındaki başarının devamı için neler yapılmalı?

Ağaç işleme makine sektörünün son 10 yılda üretimde büyük bir ilerleme kaydettiği doğru. Türkiye’nin ağaç işleme makineleri ihracatı, son yıllarda artış gösterdi ve Türkiye, ağaç işleme makineleri sektöründe dünya genelinde önemli bir konuma sahip oldu. Bu ilerlemenin sektörde faaliyet gösteren firmaların ürün kalitesinin artması, teknolojik yeniliklere ayak uydurması ve uluslararası pazarlarda rekabette daha güçlü hale gelmesi gibi faktörlere bağlı olduğunu düşünüyorum. Üretim alanındaki başarının devamı için ise sektördeki firmaların Ar-Ge ve inovasyona daha fazla yatırım yapması, sektördeki yenilikleri takip ederek ürünlerini sürekli olarak geliştirmesi ve müşteri odaklı bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, sektördeki firmaların eğitimli işgücüne sahip olması ve iş süreçlerini verimli kılacak yönetim sistemlerine sahip olması da son derece önemlidir. Biz Biesse Group olarak son 10 yılda globalde teknolojik inovasyon, otomasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında önemli yatırımlar yaparak sektördeki konumumuzu güçlendirdik. Biesse Group’un başarısı çevresel ve sosyal etkileri fark etme, değerlendirme, yeni iş birlikleri kurma, çalışanları süreçlerine dahil etme, müşteriler ve tedarikçilerle güven, dürüstlük ve bütünlük ilişkileri kurma yeteneğinin bir sonucudur. Bu nedenle sürdürülebilirlik, şirketimizin uzun vadeli büyümesini ve başarısını sağlamak için her tercihinin temelinde yer alır.

“ÖNEMLİ OLAN, DİJİTALLEŞME KONUSUNDA FARKINDALIĞIN ARTTIRILIP, BU SÜRECİN HIZLANDIRILMASI”

  • Türk makine üreticileri olarak makine üretiminde dijital dünyaya ayak uydurabiliyor muyuz? Artılarımız ve eksilerimiz sizce neler?

Dijitalleşmenin sektöre sağlayacağı başlıca avantajlar; üretim süreçlerinin daha verimli hale getirilmesi, maliyetlerin düşürülmesi ve ürün kalitesinin arttırılmasıdır. Türk makine üreticilerinin dijital dünyaya ayak uydurup uyduramadığı konusunda kesin bir yargıya varmak zor olsa da sektördeki firmaların dijitalleşme konusunda bazı adımlar attığını söyleyebilirim. Ancak, bu adımların yeterli olup olmadığı tartışılır. Türk makine üreticileri olarak dijital dünyaya ayak uydurma konusunda halen bazı eksikliklerimiz var. Yeterli ölçüde dijital altyapıya sahip olmamak ve dijital teknolojileri yeterince kullanamamak bunların başlıcaları. Ayrıca dijital teknolojilerin kullanımı konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan çalışanlarımızın sayısı da hala yüksek. Bazı firmaların dijital teknolojileri kullanmaya başlamalarına rağmen, bu teknolojileri tam anlamıyla benimsemeleri ve etkin bir şekilde kullanmaları için daha fazla eğitime ihtiyaçları var. Bununla birlikte, Türk makine üreticilerinin dijital dünyaya ayak uydurma konusunda birçok artısı da var. Özellikle, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, dijital teknolojileri hızla benimseyerek sektördeki firmaların bu alana yatırım yapmasına olanak sağlıyor. Ayrıca, Türkiye’nin coğrafi konumu ve lojistik altyapısı, sektörde faaliyet gösteren firmaların küresel pazarlara erişimini kolaylaştırıyor. Önemli olan, dijitalleşme konusunda farkındalığın arttırılıp, bu sürecin hızlandırılması ve sektörün dijital dünyada rekabet gücünün artırılması için çalışmaların sürdürülmesi.

 “İHRACAT PAZARLARINI BELİRLERKEN PAZAR ARAŞTIRMALARINA DAYALI STRATEJİLER GELİŞTİRMELİ”

  • İhracat pazarlarının çeşitlendirilmesi için neler yapılmalı? Sizce sektörün en önemli hedef pazarları hangileri?

İhracat pazarlarının çeşitlendirilmesi için sektördeki firmaların uluslararası pazarlarda daha fazla varlığını hissettirmesi gerekiyor. Bu amaçla, sektördeki firmaların yurt dışındaki fuarlara katılarak ürünlerini tanıtmaları, yurt dışındaki müşterilerle iş bağlantıları kurmaları ve ihracat ağlarını genişletmeleri önem arz ediyor. Sektörün en önemli hedef pazarları arasında Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri sayılabilir.  Ayrıca, Kuzey Amerika pazarı da Türkiye için önemli bir ihracat potansiyeli taşımaktadır.  Ancak sektördeki firmaların ihracat pazarlarını belirlerken pazar araştırmalarına dayalı stratejiler geliştirmeleri gerekir. Her pazarda farklı ihtiyaçlar ve talepler olabileceğinden bu ihtiyaçları doğru tespit etmek ve buna göre ürünleri piyasaya sunmak sektörün ihracat başarısı açısından çok önemli.

“FİNANSAL OKURYAZARLIK FİRMALARIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İÇİN OLDUKÇA ÖNEM ARZ EDEN BİR FAKTÖR”

  • Finansal okur yazarlık firmalar için kritik önem taşıyor. Türk ağaç işleme makine sektörü finansal okuryazarlık alanında kendini geliştirmeyi başardı mı?

Finansal okuryazarlık, her sektör için kritik önem taşıyan bir konu olmasının yanı sıra, firmaların büyümesi ve sürdürülebilirliği için oldukça önem arz eden bir faktördür. Finansal okuryazarlık sayesinde, firmalar finansal konulara hakim olabilir, finansal riskleri yönetebilir ve finansal kararlarını daha doğru bir şekilde alabilirler. Türk ağaç işleme makine sektörünün finansal okuryazarlık konusunda ne ölçüde gelişme kaydettiğini tam olarak belirlemek zor. Yine de sektörün başarılı performansı ve büyümesi, finansal okuryazarlık alanında önemli ölçüde gelişme kaydedildiğine işaret etmektedir.

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA EĞİTİM PROGRAMLARININ DÜZENLENMESİ, FİRMALARIN DAHA HIZLI

İLERLEMELERİNİ SAĞLAYACAKTIR”

  • Ağaç işleme makineleri sektörünün çözüm bekleyen ilk 3 ana sorunu nedir? Bu sorunların çözümü için yetkililerden beklentileriniz nedir?

Türkiye açısından değerlendirdiğimizde ağaç işleme makineleri sektörünün çözüm bekleyen ilk 3 ana sorununu şu şekilde sıralayabiliriz.

Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarının yetersizliği: Sektördeki firmaların daha fazla Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmaları gerekmektedir. Bu sayede, sektördeki teknolojik yeniliklerin daha hızlı benimsenmesi ve ürünlerin sürekli olarak geliştirilmesi sağlanabilir.

Dijital dönüşüm ve teknolojik adaptasyon: Sektördeki firmaların dijital dünyaya ayak uydurabilmeleri ve teknolojik yenilikleri hızla benimsemeleri, sektörün rekabet gücünün artırılması açısından önemlidir. Bu bağlamda, firmaların dijital teknolojileri kullanarak üretim süreçlerini optimize etmeleri ve ürün kalitesini yükseltmeleri gerekmektedir.

İhracat pazarlarının çeşitlendirilmesi: Ağaç işleme makineleri sektöründe ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi, sektörün büyümesi ve sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli bir konu. Bu nedenle, sektördeki firmaların yeni pazarlarda faaliyet göstermek üzere çalışmalar yapması gerekiyor.

Bu sorunların çözümü için yetkililerden beklentiler ise şunlardır:

  • Ar-Ge ve inovasyon konusunda teşvik, desteklerin artırılması sektördeki firmaların bu alana daha fazla yatırım yapmasını sağlayacaktır.
  • Dijital dönüşüm ve teknolojik adaptasyon konusunda bilgilendirme ve eğitim programlarının düzenlenmesi, sektördeki firmaların bu alanda daha hızlı ilerlemelerini sağlayacaktır.
  • Yeni ihracat pazarlarına açılma çalışmalarını destekleyen politikaların geliştirilmesi ve teşvik eden politikaların oluşturulması da yine ilerleme kaydedilmesine fayda sağlayacaktır.

“EĞİTİM PROGRAMLARI DÜZENLENEBİLİR”

 Son olarak AİMSAD’a önerileriniz nelerdir?

AİMSAD gibi sektörel dernekler, sektörlerindeki firmaların gelişimi ve sürdürülebilirliği için oldukça önemli rol oynuyorlar. Bu nedenle, AİMSAD özelinde paylaşabileceğim öneriler şunlar olabilir:

  • Eğitim programları düzenlemek: AİMSAD, sektördeki firmaların finansal okuryazarlık, dijitalleşme, ihracat ve pazarlama gibi konularda eğitim almalarını sağlayacak programlar düzenleyebilir. Bu sayede, sektördeki firmaların rekabet güçleri arttırılabilir.
  • Ar-Ge çalışmalarına destek vermek: AİMSAD, sektördeki firmaların Ar-Ge çalışmalarına destek olacak fonlar oluşturup, Ar-Ge projelerine finansal destek sağlayabilir. Bu sayede, sektördeki firmaların inovasyon kapasiteleri artırılabilir ve sektörün gelişimi sağlanabilir.
  • İş birliği ağları oluşturmak: AİMSAD, sektördeki firmalar arasında iş birliği ağları oluşturacak programlar düzenleyebilir. Bu sayede, sektördeki firmaların birbirleriyle iletişimleri artırılabilir ve sektörde hem bilgi hem de tecrübe paylaşımı sağlanabilir.

Bu önerilerin hayata geçirilmesi, Türk ağaç işleme makine sektörünün daha da büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacaktır.