Ağaç işleme makine sektörünün üretim kabiliyetlerini, ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesinde dikkat edilmesi gerekilen noktaları, finansal okuryazarlık alanında Türk makinecilerinin kaydettiği ilerlemeyi konuştuğumuz ModProcess Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durular, üretim alanında yakalanan başarıya dikkat çekerek; “Bugün ağaç işleme makinelerinde gelinen seviye, potansiyel kabiliyetimize göre; yapabileceklerimizin daha başında sayılır” dedi. İhracat alanında yakalanan başarıya da dikkat çeken Durular; “Ülke markasına ve bu markaya duyulan güvene zarar vermemek, potansiyel alıcı ve pazarları sürekli elde tutmak için ürünleri gerçekten beklentilerin üzerinde yapmak, servis dahil her konuda hizmeti en iyi şekilde sağlamak gerekmektedir. Sonuç olarak; markalarımızı ve üretimimizin güvenilirliğini koruyamazsak kısa süreli ihracat hedefleri yakalayabilir ama sürekliği sağlayamayız” diye konuştu.

Ağaç işleme makine sektörüne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan ModProcess Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durular; “İhracatı nereye ve ne kadar yaptığınızdan çok daha önemli olan, teknoloji ve yüksek gelir seviyesine sahip ülkelere ne kadar makine sattığınızdır. İhracatta başarılı olmanın ve sürekli bu başarıyı sürdürmenin en iyi göstergesi, bizden daha iyi potansiyeli olan pazar ve ülkelere olan ihracatımızı arttırmaktır. Aksi durumda ekonomik ve her kesin üreteceği ürünleri üreten, herhangi bir oyuncu olmaktan ileri gidemeyiz. Herkesin her şeyi üretmeye zamanı, parası ve bilgisi yetmeyeceği için üretimde uzmanlaşan yan sanayilerin olması gerekmektedir. Yan sanayinin de size üretim yaparken mesleki etiklere göre hareket etmesini sağlayacak tedbirlerin alınması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

  • Ağaç işleme makine sektörü son 10 yıl içinde özellikle üretimde çok büyük yol kat etti. Siz bu süreci nasıl değerlendirirsiniz? Üretim alanındaki başarının devamlılığı için neler yapılmalı?

Mobilya sektörünün gelişimi ile paralel kat edilen bu gelişme, Ar-Ge bazlı devlet politikası, mobilya sektörünün ihtiyaçlarını daha iyi ifade etmesi, üretimde verimlilik bilincinin artması ile olmuştur. Bugün ağaç işleme makinelerinde gelinen seviye, potansiyel kabiliyetimize göre; yapabileceklerimizin daha başında sayılır. Bu süreçte tüm makine üreticilerinin yurt dışına açılması, gelen çeşitli kaynaklardan farklı düşünce ve talepler doğrultusunda üretimlerini yönlendirmesi önemli bir adım olmuştur. Daha iyisini nasıl yaparız demek için; öncelikle her sanayinin doğal olarak ilk başlarında yaşadığı kopyalayarak üretim yapma aşamasını geçmek gerekmektedir, kaldı ki makine üretim sektörümüz bu sınırı aşmak üzeredir. Bundan sonra daha çok kazanmak ve daha kimliği, markası olan makineler üretmek için her bir üretici veya ortak girişim Ar-Ge ve kalifiye elemanlara bütçelerinin önemli miktarını ayırmak zorundalar. Firmalar, markaya veya ürüne değer katacak, işletmeleri rekabette ileri götürecek her tür gelişmenin bir bedeli olacağını bilmeli, bu bedeli ödeyerek veya yatırımlarını yaparak sektörün daha iyi bir konuma geleceğini politika olarak belirlemelidir.

“SÜREÇLERİ BEKLENENDEN DAHA KISA SÜREDE TAMAMLAMA AZMİNE SAHİBİZ”

  • Türk makine üreticileri olarak makine üretiminde dijital dünyaya ayak uydurabiliyor muyuz? Artılarımız ve eksilerimiz sizce neler?            

Üretimde dijitalleşme konusunda henüz yolun başındayız. Şu anda dijital dünya dediğimiz tüm üretim tarzları adetsel üretim yapan sektörlerde yerleşmiş konumda.  Bu sistemin kurulması veya yatırımların yapılması içinde standartlardan başlayarak her şeyin yönetilebilmesi ve bunun paralelinde adetsel üretimin sağlanması lazımdır. Üretim adetlerinin artması ile her türlü üretim birimi veya elemanların dijital ortama hazırlanma süreci ile paralel ilerleyecektir. Eksilerimizden çok, artımız ve avantajımız var. Üretime aç, değişime hazır, coğrafi durumumuzdan dolayı devamlı dinamik bir toplum yapımız var. Bu nedenle süreçleri beklenenden daha kısa sürede tamamlama azmine sahibiz.

“DAHA ÇOK POTANSİYEL ALICININ TÜRK MAKİNESİ KULLANIYORUM DEMESİ İÇİN SEKTÖR TEMSİLCİLERİ OLARAK VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMALIYIZ”

  • İhracat pazarlarının çeşitlendirilmesi için neler yapılmalı? Sizce sektörün en önemli hedef pazarları hangileri?           

İhracatta özellikle şu anda yaşanan Uzakdoğu ticari stratejileri, ülkeler arası kotalar, üretim maliyetleri bize önemli avantajlar sunmaktadır. Bu avantaj, kısa vadeli düşünüldüğünde, anlık ihracat artışları sağlanabilmekte ve bunun getirdiği rüzgarı şu anda hissetmekteyiz. Bu durumun geçici olmaması için her bir üretici, her bir oluşum gurubu ve meslek organizasyonlarının üretileni her koşulda satmaya çalışması yerine başka öncelikleri olması gerekmektedir. Öncelikle; ülke markasına ve bu markaya duyulan güvene zarar vermemek, potansiyel alıcı ve pazarları sürekli elde tutmak için ürünleri gerçekten beklentilerin üzerinde yapmak, servis dahil her konuda hizmeti en iyi şekilde sağlamak gerekmektedir. Sonuç olarak; markalarımızı ve üretimimizin güvenilirliğini koruyamazsak kısa süreli ihracat hedefleri yakalayabilir ama sürekliği sağlayamayız. Devamlılığı sağlayamadığımız gibi bizim yerimize başka potansiyel üretici ülkelere pazarımızı kaybedebiliriz. Daha çok potansiyel alıcının Türk makinesi kullanıyorum demesini sağlamak için tüm sektör temsilcileri olarak var gücümüzle çalışmamız gerekmektedir.

“FİRMALAR, FİNANSIN ÜRETİMİN EN ÖNEMLİ GİRDİSİ OLDUĞUNUN FARKINDALAR”

  • Finansal okuryazarlık firmalar için kritik önem taşıyor. Türk ağaç işleme makine sektörü finansal okuryazarlık alanında kendini geliştirmeyi başardı mı?

İlk başlarda belki ürünü ortaya çıkarmak ve üretim süreçlerini tamamlamak için finansal yapılar dikkate alınmadı diyebiliriz ama şu anki gelinen noktada firmalar, finansın, üretimin en önemli girdisi olduğunun farkındalar ve paranın da dakikalık değeri olduğunu dikkate almaktadırlar. Özellikle ihracat yapan firmaların bu bilinç ve disipline ulaştığını düşünüyorum.

“HERKESİN HER ŞEYİ ÜRETMEYE ZAMANI, PARASI VE BİLGİSİ YETMEYECEĞİ İÇİN ÜRETİMDE UZMANLAŞAN YAN SANAYİLERİN OLMASI GEREKMEKTEDİR”

  • AİM sektörünün çözüm bekleyen ilk 3 sorunu nedir? Bu sorunların çözümü için yetkililerden beklentileriniz nedir?

En önemli sorun; ürün kalitesi ve çeşitliğinin artmaması halinde yakalanan hızlı seviyenin, hız azaltarak durağana geçmesidir. Bunu en iyi şeklide ifade etmek gerekirse, burada önemli olan, ihracatı nereye ve ne kadar yaptığınızdan çok, teknoloji ve yüksek gelir seviyesine sahip ülkelere ne kadar makine sattığınızdır. İhracatta başarılı olmanın ve sürekli bu başarıyı sürdürmenin en iyi göstergesi, bizden daha iyi potansiyeli olan pazar ve ülkelere olan ihracatımızı arttırmaktır. Ve bu bölgelerdeki ihracatımızı artırdığımızda başarılı olacağımızı bilmektir. Aksi durumda ekonomik ve her kesin üreteceği ürünleri üreten, herhangi bir oyuncu olmaktan ileri gidemeyiz. Herkesin her şeyi üretmeye zamanı, parası ve bilgisi yetmeyeceği için üretimde uzmanlaşan yan sanayilerin olması gerekmektedir. Yan sanayinin de size üretim yaparken mesleki etiklere göre hareket etmesini sağlayacak tedbirlerin alınması gerekmektedir. Tabi ki bir diğer önemli sorun ise yetişmiş, her seviyede eleman ihtiyacı. Şu anda hem diploması olup karşılığını alamayan çalışanlar hem de diplomaya sahip elemandan eşdeğer hizmeti alamayan üreticiler var. Şu anki durumu bir kayıp olarak kabullenip, bunun kısa sürede çözüleceğini beklemek yerine 20-30 yıllık planlarla mesleki her alanda personelin doğru kanallarla yetişmesi sağlamalıdır.

“AİMSAD’ın Türk Makinesi imajına yönelik yaptığı çalışmaları gönülden destekliyorum”

  • Son olarak AİMSAD’a önerileriniz nelerdir?

AİMSAD üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaktadır. Güven ve kalite sürekliliği için bireysel markalar yerine Türk Makinesi imajına yönelik yaptığı çalışmaları gönülden destekliyorum. Tüm üye arkadaşlarımın da bu slogana desteklerini devam ettirmelerini diliyorum.