Haydarpaşa MTAL Müdürü Lütfü Cevahir, mesleki eğitimin içeriğinin bölgelere göre farklılık göstermesi gerektiğini söyleyerek, “Bizim öğrencilerin çoğu KOBİ boyutundaki işletmelerde iş bulabiliyor. Devlet belirli bir süre bu gençlerin maaşını desteklemeli, sigortasını ödemeli” dedi.

Makine sektöründe verimliliğe etki eden en önemli alanlardan biri kuşkusuz işgücü. Nitelikli, iyi eğitimli çalışanlar bulmak maalesef kolay olamayabiliyor. Bu da üretimde verimliliğe, maliyetlerin artmasına ve kar oranının düşmesine neden olabiliyor. Buna karşın, meslek lisesi mezunlarının kendi alanlarında çalışma oranı oldukça düşük.  İstanbul Üsküdar’daki Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Lütfü Cevahir, bunun nedeninin Türkiye’nin 81 ilinde özellikle teknik ve mesleki alan derslerinin aynı içerikte verilmesine bağladı. Cevahir ayrıca, “Bugün okulumuzda makine teknolojisi alanından mezun olan öğrencinin iş bulabileceği en yakın mesafe Tuzla, Şekerpınar ya da Gebze. Üsküdar’da oturan hangi öğrencimiz buralarda çalışabilir?” diye sordu.

Lütfü Cevahir ile meslek liselerinin temel meselelerini, çözüm önerilerini ve taleplerini konuştuk.

Makine sektöründe verimliliği artırmak oldukça önemli bir konu. Bu anlamda iş gücü de en önemli konuların başında geliyor. Genel olarak söylersek, doğru değerlendirilen çalışanın verimliliğe etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çalışanların öncelikle mesleki becerilere yapacağı işe yatkınlığe, bu konudaki tecrübesine göre işletmelerde uygun departmanlarda değerlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca problemler karşısında çözüm üretme ve pratik çözümler bulma becerisinin de göz önünde bulundurulması gerekir.

Meslek liselerindeki öğrencilerin, özellikle de makine bölümündekilerin en iyi şekilde eğitilmeleri için nelere ihtiyaç var? Bunların ne kadarı, hangileri sağlanabiliyor?

Bence geometrik düşünme becerisi ve sayısal zeka ağırlıklı derslere ağırlık verilmeli. Özellikle son yıllarda İngilizce ağırlıklı en az bir yabancı dil (teknik içerikli) eğitimi verilmelidir.

‘Mesleki eğitim bölgesel olmalı’

Mesleki eğitimin kendisi sizce bugün Türkiye genelinde verimli mi?

Türkiye bölgesel, coğrafi ve endüstriyel farklılıkları bakımından çok çeşitliliğe sahiptir. Ancak bugün 81 ilimizde, özellikle teknik ve mesleki alan dersleri aynı içerikte verilmektedir. Halbuki Bursa ve İzmit bölgesinde otomotive, Adana, Mersin, Gaziantep bölgesinde tarıma dayalı mesleki konular; Antalya ve Muğla’da turizm, Zonguldak ve Karabük’te metalürji, maden konularında teknik ve mesleki içerikler bakımından ağırlıklı dersler verilmelidir.

‘Mezunların kendi alanında çalışma oranı yüzde 20’

Makine bölümlerindeki öğrencilerinizin yüzde kaçı kendi alanında çalışıyor? Neden?

Meslekte bu yıl 27’nci yılım. Her geçen yıl mezun öğrencilerimizin kendi alanlarında istihdam oranları sürekli olarak düşmektedir. Bence bugün bu oran yüzde 15-20 civarındadır. Bunların çoğunun da mutlaka bir yakınının o branşta ya iş yeri vardır ya da o işte çalışmaktadır.

Bugün okulumuzda makine teknolojisi alanından mezun olan öğrencinin iş bulabileceği en yakın mesafe Tuzla, Şekerpınar ya da Gebze. Üsküdar’da oturan hangi öğrencimiz buralarda çalışabilir? Avrupa yakasında da İkitelli ve Hadımköy. Yani sözüm o ki; bugün İstanbul’da sanayi başka şehirlere taşınmak zorunda kaldı. İstanbul’un içinde ikamet eden gençler, hemen hizmet sektörüne kaçıyor ya da polislik, astsubaylığa. Büyüyen işletmeler şehir dışına çıkmak zorunda kalıyor. Orada da işçi sıkıntısı çeken işletme tekrar küçülüp şehir merkezlerine geri dönüyor.

‘Meslek lisesi mezunlarına devlet desteği’

Öğrencilerin ileride verimli çalışanlar olması için ne yapmak gerekiyor?

Meslek lisesi mezunlarına değer verilmeli. Emeklerinin karşılığını gençler maalesef alamıyor. Mesai saatleri net olarak belli değil. Ama hizmet sektöründe, girişte hemen sigorta yapılıyor. Çalışma ortamı temiz, mesai saatleri belirli. Bizim öğrencilerin çoğu KOBİ boyutundaki işletmelerde iş bulabiliyor. Bu işletmelerin de ekonomik güçleri sınırlı. Sigorta ve tatmin edici ücreti ödeyemiyor. O zaman devlet belirli bir süre bu gençlerin maaşını desteklemeli, sigortasını ödemeli, askerlik hizmetinde cazip koşullar sağlamalı. Böylece işletme sahibinin yükü hafifler ve bu gençlerin tecrübe edinmesine şans vermiş olurlar. Yoksa meslekleri allayıp pullayıp tanıtımlar yaparak gençleri mesleğe yönlendireceğiz. En canlı örneği, okulundaki meslek öğretmenlerinin kaç tanesinin çocuğu meslek lisesinde okuyor? Okumuyorsa neden? İşte bu soruya rasyonel bir cevap verdiğimizde, sorun çözülmüş olur.