İsveçli bilim adamı Lars Berglund kendi bulduğu yöntemle 1 mm kalınlığında ve ışığı %85 oranında geçiren ahşap üretmeyi başardı.

İsveçlilerin ahşaba ne kadar düşkün olduklarını anlamak için IKEA’ya gitmeye gerek yok. Dışarıya en çok ihraç ettiği ürünler kereste ve kağıt olan ülkenin %57’si ağaçlarla kaplı. İsveçli bilim adamları son günlerde oldukça farklı özellikte bir ahşap ürettiler: şeffaf ahşap.

KTH Royal Institute of Technology’de görev yapan araştırmacı Lars Berglund roket teknolojisi üzerine çalışıyor. Malzemelere yeni özellikler vermek üzerinde çalışan Berglund birkaç sene önce ahşapla denemeler yapmaya başlamış. Berglund sonunda şeffaf ahşap kompozit dediği bir malzeme üretmiş.

transparent_wood_resize.jpg

Berglund seffaf ahşap üretiminde ince ahşap kaplama kullanıyor. Kağıt hamuru yapımında uygulanan bazı kimyasallarla lignin maddesi ahşaptan ayırılıyor. Ahşaba rengini veren lignin maddesi malzemeden ayırılıp polimerle yer değiştirdiği zaman kompozit malzemenin 1mm’si %85 oranında şeffaf hale geliyor. Berglund bu oranı zamanla arttırmayı planlıyor.

Şeffaf ahşabın en önemli avantajı geçirimsiz ahşabın sağlamlığına sahip olması ve aynı zamanda ışığı içeri alabilmesi. Berglun’un yöntemi, şeffaf ahşap strüktür üretiminden, çatlamayan ve kırılmayan taşıyıcı pencerelere kadar pek çok farklı şekilde kullanılabilir. Şimdiden binalarına daha çok ışık almak isteyen mimarların ilgisini çektiklerini söyleyen Berglund, daha yapılması gereken çok iş olduğunu da itiraf ediyor.

Saydam-ahsap-gelecek-vaat-ediyor

 

Maryland Üniversitesi mühendisleri saydam ahşaptan yapılan pencerelerin, camdan yapılanlardan daha eşit dağılımlı ve doğal bir aydınlatma sağladığını, ayrıca enerji verimliliği açısından da camdan üstün olduğunu gösteren bulgularını sundu. Liangbing Hu liderliğindeki ekibin geliştirdiği saydam ahşabın yapısı doğal ahşaba çok benzer olmakla birlikte, polimer bileşeninden ötürü su geçirmiyor.

Yanı sıra kırılma riski camdan çok daha düşük, çünkü hücresel yapısı parçalanmaya direnç gösteriyor. Saydam ahşap yapımında kullanılan odunlar, damarlara dik yönde kesiliyor. Böylece kökten dallara su ve besin taşıyan kanallar, pencerenin en kısa boyutunda kalmış oluyor. bu doğal kanallar, dışarıdaki gün ışığının geçişi için kullanılmış oluyor.