Türkiye’de yonga ve lif levha sektöründe, son yıllarda artan yatırımlarla dünya standartlarında ileri teknolojiyle üretim yapan tesisler kurulduğunu açıklayan AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı, kapı sektöründeki değişimi, “Eskisine göre daha yenilikçi tarzda modeller üretiliyor, etkili pazarlama çalışmaları yürütülüyor ve fiyatlarda da rekabete gidiliyor. Tüketici ise artık aldığı üründe tasarıma da öncelik veriyor” şeklinde yorumladı.

Türkiye’de kapı sektörünün oldukça gelişmiş durumda olduğunu, hemen her türlü kapının artık ülkemizde üretilebildiğini dile getiren AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı, sektörün 2016 yılında da büyümeye devam edeceğine inandığını söyledi. Sektördeki firmaların Balkan ülkeleri, Rusya ve     Ukrayna’ya yaptıkları yatırımlarla hem bu ülkelere hem de bu ülkelerin yakınındaki pazarlara üretim ve ihracat gerçekleştirdiklerini kaydeden Subaşı, bunun yanında Türkiye’de üretim yapıp Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler’e ihraç eden yabancı yatırımlı firmaların sayısının da arttığını belirtti. İç ve dış pazardaki talebe göre sektörde hem üretim hem de tüketici talebi açısından değişimler yaşandığını aktaran Subaşı, “Eskisine göre daha yenilikçi tarzda modeller üretiliyor, etkili pazarlama çalışmaları yürütülüyor ve fiyatlarda da rekabete gidiliyor. Marka çeşitliliği arttıkça insanlar kaliteli, kullanışlı ve uygun fiyatlı ürünlere yöneliyorlar. Ayrıca tüketici artık aldığı üründe tasarıma da öncelik veriyor. Bu gibi faktörler sektörün başarı ve rekabetini güçlendirmeye devam ettiriyor” dedi.

Ağaç işleme makineleri sektörüyle de ilgili yorum yapan Şirzat Subaşı, sektörün ithalat üretim ve ticareti ile sadece iç pazara değil dünyanın birçok ülkesine makine satar hale geldiğini vurguladı. “Sektörün daha iyi noktalara geleceği hiç şüphesiz” görüşünü aktaran Subaşı,  “Karşılaştığı tüm zorluklara rağmen ağaç işleme makineleri sektörünün geçmişten günümüze gösterdiği başarı takdire şayandır ve her türlü desteği de hak eder niteliktedir. Paydaş sektör olarak, ağaç işleme makineleri sektörünün iç pazardaki ana sektörü konumdaki mobilya ve levha sektörünün makine ihtiyacına cevap vermesi ve onun gelişiminde itici güç olmasını temenni ediyoruz” mesajını  verdi.

AİMSAD Dergisi için yaptığımız röportajda AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı’ndan hem kapı sektörüne hem de ağaç işleme makineleri sektörüne ilişkin yorumlarını aldık. Subaşı, ayrıca haberimizde AGT’nin gelecek planları hakkında bilgiler de verdi.

Kapı sektörünün bugünlere gelirken başarısını sağlayan faktörler neler oldu?

Türkiye’de kapı sektörü oldukça gelişmiş durumda. Hemen her türlü kapı ülkemizde üretilebiliyor. Çelik kapı ve oda kapıları alanında önemli bir imalat gücü var. İnşaat sektörünün son yıllarda yakaladığı ivme kapı sektörünü de hareketlendirdi. Artan yeni konut, ofis, AVM gibi proje inşaatları ve kentsel dönüşümle birlikte yenilenen projeler, yaklaşık 20 milyon konutun büyük bir kısmının 10 yaş üzerinde olması nedeniyle yenilenme ve tadilat ihtiyacı gibi faktörler kapı arzlarında artış yaşanmasını sağlıyor.

Sektörün markalaşma konusunda başarılı olduğuna inanıyor musunuz? Türkiye’nin bu sektörde uluslararası pazardaki konumunu nasıl bulunuyorsunuz?

Tüketicilere daha modern ve daha iyi ürünler sunarak rekabet eden müteahhitler, yeni yapılan konutlardaki ürünlerde farklılaşmaya çalışıyorlar. Bu farklılaşma çabası da müteahhitleri sektörde öncü olan markalara yönlendiriyor. Eskisine göre daha yenilikçi tarzda modeller üretiliyor, etkili pazarlama çalışmaları yürütülüyor ve fiyatlarda da rekabete gidiliyor. Marka çeşitliliği arttıkça insanlar kaliteli, kullanışlı ve uygun fiyatlı ürünlere yöneliyorlar. Ayrıca tüketici artık aldığı üründe tasarıma da öncelik veriyor. Bu gibi faktörler sektörün başarı ve rekabetini güçlendirmeye devam ettirmekte.

Kapı üretiminde son dönemde ihracat rotasında nasıl bir değişim yaşıyor? Gelişmeler ve sıkıntılar nedir ihracatta?

Sektördeki üreticiler yenileme ve kapasite artışları sağlayan yurtiçi yatırımlarının yanında Balkan ülkeleri, Rusya ve Ukrayna’ya yaptıkları yatırımlarla hem bu ülkelere hem de bu ülkelerin yakınındaki pazarlara üretim yaparak ihraç ediyorlar. Bunun yanında Türkiye’de üretim yapıp Ortadoğu ve Türki cumhuriyetlere ihracat yapan yabancı yatırımlı firmaların sayısı da artıyor.

Endüstriyel kapıda ağırlıklı olarak Mısır, Romanya ve Hindistan’a ihracat yapılırken, konut kapılarında Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan, Irak, İran, Libya ve Rusya gibi ülkelere ihracat yapılıyor. Üstelik bu ülkelerde bayi ağları da kurulmaya başlandı. Özellikle Irak, Suriye ve Libya gibi ülkelerde yaşanan karışıklıklar bu ülkede konut ve kamu binalarındaki güvenlik önlemleri taleplerini arttırdı.

Aynı soruyu mobilya sektörü için de sormak isterim. Mobilya sektörü üretimdeki gücünün yanı sıra son yıllarda ihracatta da önemli bir artışa sahne oluyor. Sektörün gelecek dönem ihracat potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de mobilya, diğer sektörlere göre en eski ve devamlı sektörlerden biri. Çünkü ülkemizde uzun yıllar boyunca daha çok atölye tarzı küçük yerlerde varlık gösteren bu sektör, aynı şekilde lokal olarak hayatını devam ettirdi. Dünya mobilya sektörü istihdam anlamında da dikkate değer bir sayıya sahip. Bütün dünyada üretilen mobilya ile birlikte 260 bin kişilik istihdamla sektör her geçen gün alanını genişletiyor. Mobilya sektörünü daha gelişkin hale getirmek açısından çeşitli ülkelerde çok sayıda fuarlar düzenleniyor. Yapılan bu fuarlarla birlikte hem üretilen mobilyalar tasarım, çeşitlilik bağlamında değerlendiriliyor hem de sektörün durumuna ilişkin birinci elden, üreticilerden doğrudan haberdar olunuyor. Dünya mobilya sektöründe üretim anlamında Çin başı çekiyor ve son beş yıllık süre zarfında sektöre çeşitli açılardan yön veriyor. Bütün dünyada üretilen mobilyanın dörtte biri tek başına Çin’de üretiliyor. Çin’in ardından sırasıyla yüzde 15 ile ABD, yüzde 8 ile İtalya ve yüzde 7 ile Almanya geliyor. Üretim anlamında Türkiye yüzde 1’lik bir orana sahip ve potansiyel olarak bu oranın üzerine çıkma eğilimde. Türkiye, dünya mobilya ithalatında 26. sırada yer alıyor ve şimdilik yüzde 0,6’lık ithalat oranına sahip bulunuyor.

Ağaç işleme makineleri sektörü yıllardır kapı üretimi ve mobilya sektörüyle omuz omuza çalışıyor. Bu çerçevede ağaç işleme makineleri sektörünün son 15 yıllık değişimini nasıl yorumluyorsunuz? Bugün geldiği noktayı başarılı buluyor musunuz?

Anadolu’da orman ve ahşabın kullanım alanının yoğun olduğu bölgelerdeki el sanatları işçiliğinden zamanla bir sanayi haline dönüşen ağaç işleme makineleri ve yan sanayi sektörü, geçmişten getirdiği tecrübeyi teknolojiyle birleştirerek yıllar içinde birbirini katlayan büyüme rakamlarını hayata geçirdi. Ağaç işleme makineleri sektörünün ithalat üretim ve ticareti ile sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesine makine satar hale geldi. Geçen yıl yaklaşık 190 milyon dolar olarak gerçekleşen sektördeki üretim değeri, 2015 sonu itibarıyla 210 milyon dolar olarak kaydedildi. Ağaç işleme makineleri ve yan sanayi sektörü, bünyesinde faaliyet gösteren 300 firmayla yaklaşık 10 bin kişiye istihdam ediyor. Sektörün daha iyi noktalara geleceği hiç şüphesiz.

Biraz da AGT ile ilgili konuşalım. Firma olarak geleceğe yönelik yeni fabrika, kapasite artırımı, yurtdışı çalışmaları gibi planlarınızı anlatır mısınız? Sektördeki değişime ayak uydurmak için ne gibi yatırımlarınız olacak?

Mobilya bileşenleri üretiminde dünyanın en modern üç üretim tesisinden biri olan AGT, 15 kategoride farklı renk ve model seçenekleriyle klasikten moderne her zevke uygun sunduğu ahşap kapı çözümleri ile yaşam alanlarına fark katmayı sürdürüyor. Antalya’da yıllık 300 bin üretim kapasiteli en son teknoloji ile üretilen ahşap kapılar, başta Dubai’nin lüks konutları olmak üzere 58 ülkeye ihraç ediliyor. Ses, nem ve ısıya dayanıklılık gibi özellikleriyle dikkat çeken ve 35’a yakın değişik model ile 350 çeşit AGT Ahşap Kapı, sektöre yenilikçi bir bakış açısı getirmeye devam ediyor.

AGT Kapı, bitmiş kapıda Türkiye’nin en yüksek kapasitesine sahip şirketi. Bunun için yeni yatırımları tamamladık ve yeni üretim anlayışı ile en yüksek kaliteyi yakaladık.

Artık Türkiye’de kapı deyince ilk akla gelen AGT Kapı oldu. Bu ürünlerimiz içinde bayilik yapımız tamamlandı. Bölgesindeki en seçkin ve güçlü firmalardan bayiler seçtik ve yoğun eğitim programlarını tamamlayarak AGT ailesine kattık. Ayrıca AGT Kapı, 5 kıta ve 60 ülkede gerçekleştirdiğimiz ihracattaki önemli ürünlerimizden bir tanesi. AGT olarak geleceğe yatırım yapmanın değerine ve insan kaynağımıza inanıyoruz. İlaveten mobilya bize göre Türkiye’de geleceğin sektörlerinden biri. Bu nedenle yatırımlarımızı biz de bu sektöre yapıyoruz.

Bu yılı AGT olarak nasıl tamamlamayı planlıyorsunuz?

2016, AGT için yatırımlarını karşılama ve altyapı hazırlık yılı olacak. Bu sayede yeni MDF hattından önce bayi yapısını buna göre hazırlayacağız, fırsatları ve riskleri birlikte  gözlemleyerek, bayilerimizin gelişimlerini sağlayacağız. Türkiye’de yaygın satış ve hizmet ile AGT, yonga ve lif levha sektöründe ana oyuncu olarak faaliyetlerini yürütüyor. 2016 yılında pazarı şekillendiren marka olmaya devam edeceğiz.  Bunun için gerekli yatırımlarımızı yaptık. AGT markası uluslararası pazarlarda Turquality belgesini almaya hak kazandı ve bu kapsamda çalışmalarına hız kazandırdı. Türk markasını uluslararası pazarda başarıyla temsil etmek ve yaymak için fuarlara katılıyoruz. Aynı zamanda yeni yurt dışı yatırımları ile alakalı planları yürürlüğe sokmaktayız.

AGT’nin yeni ürün çalışmaları var mı bizimle paylaşmak istediğiniz? Üretim yaptığınız ürünler gelecekte ne tarz ve özelliklerde olacak?

AGT ürünleri, her geçen yıl yeni renk ve  modeller ile farklı trend ve konseptlerle tasarım alanında yükselişe geçiyor. Mevcut ürünlerimizi de her yıl düzenli olarak inovasyona ayırdığımız bütçeyle birlikte geliştirirken, tasarım anlayışımızla da daima bir adım önde yer alıyoruz. Pazarı yakından gözlemleyerek; fırsatları, riskleri, beğenileri takip ediyoruz. Bu anlamda gerek ürün gamı gerekse hedef pazarlarda etkili       olmayı hedefliyoruz. 2016 yılında da, AGT olarak sürdürülebilir büyüme stratejileri ile yolumuza devam edeceğiz.

V grow parkemiz (kenarları pahlı) çok yakında 7 renk ve farklı yüzey sacı ile pazara sunulacak. Ayrıca 8mm Natura Parkemizde 4 yeni renk 2016 koleksiyonu olarak hazırlanıyor. Pazarda beklenen laklı ürünümüz Power Gloss, 12 yeni renk ile Aralık ayında satışa hazır olacak.

Ağaç işleme makineleri sektöründen beklentileriniz nelerdir?

Ağaç işleme makineleri sektörü, bugün geçmişle kıyasla hayli gelişmiş durumda. Geçmişte ülkemizin pek çok ithalat kalemlerinden birini oluşturan ağaç işleme makineleri konusunda bugün ihracatçı konuma gelmiş olmamız, girişimcilerimizin azmi ve her türlü zorlu koşulda elden bırakmadıkları çalışkanlıkları sayesinde olmuştur. Karşılaştığı tüm zorluklara rağmen sektörünün geçmişten günümüze gösterdiği başarı takdire şayandır ve her türlü desteği de hak eder niteliktedir. Paydaş sektör olarak, ağaç işleme makineleri sektörünün iç pazardaki ana sektörü konumdaki mobilya ve levha sektörünün makine ihtiyacına cevap vermesi ve onun gelişiminde itici güç olmasını temenni ediyoruz.

“Sektör büyüyecek, biz de yatırımlarımıza devam edeceğiz”

İhracat bizim için oldukça önemli bir kazanım kaynağı. Bugün Rusya, İran, Irak, Libya yeniden yapılanmakta, yarın umarım gerekli barış ortamı sağlandığında bu ülkelere Suriye’de eklenecek. Dolayısı ile şu an Türkiye’de yeterli görünen imalat kapasitesi doğru yaklaşımlarla çok yakın bir gelecekte talebi karşılamakta zorlanabilecek. Sektörün özellikle 2016 yılında büyümesini sürdüreceğine inanıyoruz. Yeni yatırımlarımız ulusal ve uluslararası alanda devam edecek.   “