Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu‘nun (MAKFED) düzenlediği “Makine Zirvesi-Vizyon 2030” ekonomiye yön veren üst düzey isimleri buluşturdu. Zirvede konuşan MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, “Makineyi Türkiye ekonomisinin lokomotifi yapabilirsek, 2030 yılında yıllık 100 milyar dolarlık üretime ulaşabiliriz. Biz buna hazırız” dedi.

Makine üreticisi 2 bin firmayı temsil eden 21 derneğin çatı kuruluşu Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu‘nun (MAKFED) düzenlediği “Makine Zirvesi-Vizyon 2030” İstanbul FairmontHotel’de gerçekleştirildi. MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran’ın ev sahipliği yaptığı zirve Türkiye ekonomisine yön veren isimleri bir araya getirdi.

Varank: ‘Türkiye’yi yüksek teknoloji üreten ülkeler ligine taşıyacağız’

Zirveye, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yanı sıra, Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol, AİMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak,  Türk sanayinin duayenleri, ilgili bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, MAKFED ve üye dernekleri yönetim kurulları, makine imalat sanayi firmaları üst düzey yöneticileri katıldı.

Açılış oturumunda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin sağlıklı, dengeli ve dinamik bir ekonomi için, güçlü bir makine sektörüne sahip olması gerektiğini vurgulayarak, “Milli teknoloji hamlemizin temellerinden birini oluşturacak yeni destek programımızın nihai hedefi, dünyanın geçirdiği teknolojik dönüşüm sürecinde Türk sanayisini öncü konuma getirmektir” dedi.  Varank, “Uçtan Uca Yerlileştirme Programı’mızda önceliği makine sektörümüze vereceğiz. Bu programla Türkiye’yi yüksek teknoloji üreten ülkeler ligine taşıyacağız” diye konuştu.

Ağbal: ‘7 bileşende sanayiye güçlü destekler gelecek’

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, Hükümet’in çok doğru adımlar atarak makine sektörünü teşviklerle desteklediğini kaydetti. Ağbal, “Önümüzdeki süreçte 7 bileşende sanayiye güçlü destekler gelecek. Odaklı Ar-Ge ve inovasyon, ileri dijital dönüşüm, güçlü ulaşım ve enerji altyapısı, lojistik, nitelikli insan kaynağı, eğitim ve gelişmiş yatırım ortamı, sağlam finansal yapı. Makine sektörü için önümüzdeki dönemde ciddi bir iç pazar talebi olması söz konusu olacaktır” şeklinde konuştu.

Dalgakıran: ‘Kamu, makineyi Türkiye ekonomisinin lokomotif olarak görmeli’

Zirveye ev sahipliği yapan MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye’nin makine sektöründe gerçekleştireceği dönüşümle refah toplumu haline gelebileceğini vurgulayarak, “Kamu makineye bir sektör olarak bakmaktan vazgeçmeli, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak görmeli. Makineyi Türkiye ekonomisinin lokomotifi yapabilirsek, 2030 yılında yıllık 100 milyar dolarlık üretime ulaşabiliriz. Biz buna hazırız” dedi.

Makine sektörünün dünya ticaretinin yüzde 25’ini oluşturduğunu kaydeden Dalgakıran, “Eğer petrol ve doğalgazı yoksa, makine üretmeden zenginleşmiş bir tane ülke gösteremezsiniz. Son 60 yılda orta gelirden, yüksek gelir seviyesine çıkabilen sadece iki ülke var.  Kore ve Tayvan. Bunu makine, elektronik ve yazılımla başardılar. Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Yaklaşık 300 yıldır dünya ticaretinden aldığı pay aynı. Daha uzun vadeli, daha stratejik ve daha nitelikli bakmamız lazım” diye konuştu.

Hedef ve strateji olmadan hiçbir şey olmayacağının altını çizen Adnan Dalgakıran şöyle devam etti: “Çin’in 1992 yılında makine ihracatı 3 milyar dolardı. 2005’te 300 milyar. Bunu sadece 13 yılda yapabildi. Türkiye’nin gelişmeden çok sıçramaya ihtiyacı var. Her yıl yüzde 20-25 büyümeyi başarmamız lazım. 10 yıl önceki 2023 hedefimiz 100 milyar dolardı. Ama ekosistemdeki sorunlar nedeniyle olmadı. Hiçbir şey için geç değil. Bu hedefe 2030’da ulaşabiliriz. Türkiye refah ülkesi olmak istiyorsa teknoloji üretmek zorundadır. Türkiye’de teknoloji üretmeye en yakın alan makinedir. Makine üretmek için paradan çok çok daha önemli nitelikli insan kaynağına ihtiyacımız var. Çünkü teknoloji sıradan insanlarla oluşturacağınız bir şey değildir. Bunun yanında sonradan gelmenin avantajını kullanan ülkelerin yaptıkları gibi, dışardan teknolojiye hakim insan kaynağını ve teknoloji üreten yabancı sermayeyi Türkiye’ye getirmemiz lazım. Başarabilirsek, Türkiye 10 yılda başka bir hikâyeyi yazar hale gelecektir.”

‘Yol haritasını çıkardık’

Makine üreticilerinin, 2018’de 13 bin işletme ve 240 bin istihdam ile 99,4 milyar TL ciro, 24 milyar TL katma değer ürettiğini ve 17,15 milyar dolarlık ihracat yaptığını kaydeden MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, zirvede makine üreticileri olarak kendilerini masaya koyduklarını ve dünyayla karşılaştırdıklarını ifade ederek,  “Uluslararası rekabette güçlü, yüksek teknoloji üreten ve ekonomiye yön veren bir noktaya ulaşmak için neler yapabileceğimize ilişkin bir yol haritası çıkardık ve yakın zamanda bir deklarasyonla tüm kamuoyuna açıklayacağız” diye konuştu.

Makine ihracatı ilk 5 ayda 7,6 milyar dolar oldu’

Türkiye’yi teknolojik rekabette hak ettiği konuma taşıyacak stratejik sektörün makine olduğunu belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu  ise şunları söyledi: “Yılın ilk 5 ayında geçtiğimizin yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 artan ihracatımız 7,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yurtiçinde sabit sermaye yatırımlarını artırmaya yönelik desteklerin ve finansmana erişim imkânlarında sağlanan kolaylıkların rekabet gücümüze olumlu bir katkısı olacaktır. Sektörümüzün 2030 vizyonunda ortaya koyduğu talep ve beklentilerin karşılanması, bu düzenlemelerin gerçek etkisini göstermesini sağlayacaktır.”

‘İVME’ için bankalarla protokol imzalandı

Zirve sırasında, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, 23 Mayıs tarihinde ilan ettiği, 3 kamu bankasının katılımıyla, içerisinde makine sektörünün de yer aldığı “İVME (İleri, Verimli, Milli) Endüstri Finansman Paketi” çerçevesinde önemli bir protokole de imza atıldı. Sektörde farkındalığın oluşturulması ve etkinliğinin artırılması amacıyla hazırlanan protokol, MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Ziraat Bankası Pazarlama Grup Başkanı Turgut Gülcihan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın nezaretinde imzalandı.

Mustafa Erol: ‘Lazım olan desteği zirvede hissettik’

Zirveyi değerlendiren AİMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol da, “Sektörümüzün tüm oyuncuları burada. Yeni söylemleri dinlediğimiz zaman özellikle devletin şu anda makine sektörünü en önemli stratejik sektör olarak gördüğünü hissettik. Dünyada nerede olduğumuzu ve buradan çıkış noktamızı kavrayabilmek için çok önemli. Kuvvetli bir makine sektörünüz varsa, siz dünya ülkesisiniz. Yoksa sıradan bir orta gelir ülkesisiniz. Artık kriter bu. Dünyada 2,3 trilyon dolarlık makine sektörü büyüklüğü var. Türkiye’nin aldığı pay 20-25 milyar dolar civarında. 15 yıl öncesine göre daha iyiyiz. Daha da iyi olmak için bize bir destek lazımdı, şu anda o desteği zirvede hissedebiliyoruz” şeklinde konuştu.