Ağaç işleme makineleri sektörü, bir alt sektör olarak, mevcut eksiklerine karşın iyi bir konumda bulunuyor. Sektörün rekabet gücünün olumsuz etkilenmemesi için bu eksikleri gidermek gerekiyor.

AİMSAD’ın 2019 yılında hazırladığı Sektör Raporu’na göre, Türkiye ağaç işleme makineleri imalat sanayi, makine imalatı sanayi içinde alt sektör olarak yer alan ve rekabet gücü açısından mevcut eksikliklere karşın iyi bir konumda yer alıyor. Sektörde büyük ölçekli işletmeler, dünya ağaç işleme makineleri pazarından önemli oranda pay alıyor.  Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu işletmelerle rekabet etmesi ise oldukça güç. Enerji, hammadde ve yarı mamul gibi temel girdi maliyetleri rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Girdilerde yerli mamul kalitesi, tedarikçi sayısı ve niteliği, dışa bağımlılık gibi faktörler de sektörün uluslararası pazarlardaki rekabetini güçleştiriyor. Sektörün uluslararası pazarlardan yeterince yararlanamaması da önde gelen sorunlardan bir diğeri. Girişimcilerin birlikte iş yapma ve ortaklık kurma konularındaki eksikliklerinin giderilmesi ve kurumsallaşma çabalarına ağırlık verilmesi, sektörün rekabet gücünü önemli ölçüde artıracak. Üretim kaynaklarının yetersizliği yanında etkin, etkili ve verimli kullanılamaması ise, sürdürülebilirliği sağlayacak yeterli katma değer yaratmayı zorlaştırıyor. Sektörün uluslararası pazarlarda öncü olabilmesi için ölçek ekonomisine yönelik, sektöre özgün teşviklerin eksikliği de bir diğer sorun. Bu konuda yeni, özel proje teşviklerinin uygulamaya konması, sektör açısında fırsat olabilecek. Genel olarak değerlendirildiğinde, sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyen bu faktörleri aşması gerekiyor.

Türkiye Ağaç İşleme Makineleri Rekabet Gücü

Türkiye ağaç işleme makineleri imalat sanayi, makine imalatı sanayi içinde alt sektör olarak yer alan ve rekabet gücü açısından mevcut eksikliklere karşın iyi konumda olan bir sektördür. Sektörün uluslararası pazarlarda rekabetini etkileyen en önemli sorunların başında ölçek ekonomisi yatmaktadır. Sektörde büyük ölçekli işletmeler dünya ağaç işleme makineleri pazarından önemli pay almaktadır.  Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu işletmelerle rekabet etmesi oldukça güçtür.

Sektör ile ilgili veriler Türkiye de işletmelerin çok önemli bir bölümünün küçük işletme grubunda olduğunu ortaya koymaktadır. Sermaye yetersizliği, kurumsal yönetim eksikliği, düşük faktör verimliliği, işbirliği eksikliği vb. rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyen diğer faktörler de dikkate alındığında sektörün bu eksikliklere karşın rekabet gücünü artırması dikkat çekicidir.

Enerji, hammadde ve yarı mamul gibi temel girdi maliyetleri rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Girdilerde yerli mamul kalitesi, tedarikçi sayısı ve niteliği, dışa bağımlılık gibi faktörler de sektörün uluslararası pazarlardaki rekabetini güçleştirmektedir.

Sektörün uluslararası pazarlardan yeterince yararlanamaması da önde gelen sorunlardan bir diğeridir. Türkiye ağaç işleme makineleri ülke portföyü riski düşük olmasına karşın, büyük ithalatçı pazarlardan yeterli pay alamamaktadır. Çok sayıda ülkeye düşük tutarlarda yapılan ihracat, söz konusu pazarlarda markalaşma, tanıtım, satış sonrası servis, dağıtıcı ağı vb. faaliyetlerin yapılmasını engellemektedir. Tüm bu eksiklikleri büyük ölçüde ölçek ekonomisine bağlamak olasıdır. Ancak ölçek sorununu aşmada yardımcı olabilecek; sektör işletmeleri arasında işbirliği, stratejik ortaklık, tedarik zincirinde işbirliği gibi arayışlar da yetersizdir ve kurum kültürünün de bu yöndeki arayışların önündeki en önemli engel olduğunu söylemek olasıdır. Girişimcilerin birlikte iş yapma ve ortaklık kurma konularındaki eksikliklerinin giderilmesi ve kurumsallaşma çabalarına ağırlık verilmesi sektörün rekabet gücünü önemli ölçüde artırabilecektir.

Üretim kaynaklarının yetersizliği yanında etkin, etkili ve verimli kullanılamaması ise, sürdürülebilirliği sağlayacak yeterli katma değer yaratmayı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle teknoloji ve AR-GE çabalarına, ileri teknoloji yatırımlarına yeterince kaynak ayrılamamaktadır. Yatırım malı üretimi nedeniyle yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda alıcı kredisi, ihracatın finansmanı sermaye yetersizliği sorununu ağırlaştırmaktadır. Finans kaynaklarına erişim, orta ve uzun vadeli ihracat kredileri (satıcı kredisi) eksikliği, işletmelerin sermaye yetersizliği ve kredi maliyetlerinin yüksekliği sektörün atılımını olumsuz yönde etkilemektedir.

Kullanıcı sektörlerin beklentilerini karşılayacak yenilikçi, ileri teknolojik ürün geliştirme gibi çabalara yoğunlaşma konusunda mali kaynaklar yanında özellikle nitelikli insan sermayesi eksikliği ise, sektörün geleceğini olumsuz yönde etkileyebilecek en önemli sorundur. Kullanıcı sektörlerin beklentilerine cevap verebilecek ürün arayışları için nicelik ve nitelik olarak insan sermayesi yetersizdir. Kullanıcı sektörler; özgün ürünler, işlemeye yönelik esnek makineler, birden fazla işlemi birleştiren çok fonksiyonlu makineler, otomasyon ve robotik teknolojiler, zaman ve malzeme kayıplarını azaltan uygulamalara ve üretim süreçlerini, işlemlerini basitleştiren ve geliştiren dijital platformlara sahip makineler talep etmektedir. Bu ürünlerin geliştirilmesi için insan sermayesine yatırım yapma gereği açıktır.

Sektörün uluslararası pazarlarda öncü olabilmesi için ölçek ekonomisine yönelik sektöre özgün teşviklerin eksikliği bir diğer sorundur. Bu konuda yeni özel proje teşviklerinin uygulamaya konması sektör açısında fırsat olabilecektir. Genel olarak değerlendirildiğinde sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyen bu faktörleri aşması gerekmektedir.

Sektör özellikle karar alma süreçlerinde küçük işletmelerin sahip olduğu avantajları kullanmaktadır. Sektörün güçlü yönlerinden biri, ağaç işleme makineleri imalatı sanayi ürünlerinin kullanıcıları olan inşaat, mobilya imalatı, orman ürünleri ve lifli levha, yonga levha imalatı sektörlerinin ekonomi içinde önemli paya sahip olmasıdır. Büyüyen bu sektörler ağaç işleme sanayine yarattığı taleple çok önemli katkı sağlamaktadır. Gelişen bu sektörler ağaç işleme makine sanayinin sadece yurt içi talep potansiyelini değil, aynı zamanda yenilikçi ürün arayışlarını da gerekli kılmaktadır.

Uluslararası alanda sektörün sivil toplum örgütleriyle ilişki ağının gelişmiş olması ve yönetimlerinde yer alması sektörün güçlü yönlerinden birisidir. Komşu ülkelerde orman ürünleri ve mobilya sanayi yatırımlarındaki gelişme ise coğrafi açıdan yarattığı avantajlar nedeniyle Türkiye ağaç işleme makineleri sanayine rakiplerine karşı üstünlük kazandırmaktadır.

İnsan sermayesindeki eksikliğe karşın Çin, Hindistan vb. ülkeler hariç işgücü maliyetleri açısından sektör uluslararası alanda önemli üstünlüğe sahiptir. Bu üstünlüğünü nitelikli işgücü ile birleştiren işletmeler rekabette önemli avantaj elde edebilmektedir. Eğitimin sektördeki işgücü ihtiyaçlarına uygun biçimde iyileştirilmesi sonucunda özellikle AB ve diğer gelişmiş ülkelere karşı bu faktörlerin sektör için rekabet gücünü artırmada ayırıcı üstünlük yaratması olasıdır. Sektörde bilgi birikimi ve deneyim diğer olumlu faktörler arasında yer alırken, esnek üretim, yeni teknolojileri kavrama ve uygulama becerisi ise, diğer önemli faktörlerdir.