Petrol fiyatlarındaki ani düşüş nedeniyle 100 milyar dolarlık bütçe açığı veren Suudi Arabistan, petrole olan bağımlılığından kurtulup refahını artırmak için iki önemli projeyi hayata koydu. 2030’a kadar hayata geçirilerek ülkenin gelişmeye açık bir pazar haline getirilmesinin amaçlandığı ekonomideki bu yeni dönüşüm programı, Türk girişimciler ve firmalarına yatırım ve ticaret açısından önemli fırsatlar doğuruyor.

Suudi Arabistan; Asya ile Afrika ve Akdeniz ile Hint Okyanusu arasında bulunması, dünyanın en büyük petrol ekonomisi olması, İslamiyet’in doğduğu topraklar ile kutsal beldelere ev sahipliği yapması nedeniyle stratejik bir konuma haiz. Dünya üzerindeki en büyük petrol ihracatçısı konumundaki Suudi Arabistan, dünya genelinde kanıtlanmış petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 20’sine sahip. Ülkenin bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’i, Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSYH) yüzde 45’i, ihracatının ise yüzde 90’ı petrole dayalı. Ekonomik faaliyetlerini çeşitlendirmeye ve petrole bağımlı bir ekonomik model olmanın ötesine geçmeye gayret eden Suudi Arabistan, son yıllarda başta insan sermayesi olmak üzere alt yapı yatırımlarına önem vererek, petrol dışı sektörler ile özel sektörün ekonomideki payını ve ağırlığını artırmaya çalışıyor.

suudiarabistanbayrak

Henüz yeraltından çıkarılmamış zengin doğal kaynakları barındıran geniş topraklara sahip olan Suudi Arabistan, genç nüfusuyla da her daim dikkatleri üzerine çekiyor. Ayrıca, bölgesel sorunların çözümü açısından başat konumu, son yıllardaki aktif dış politikası gibi unsurlar da dikkate alındığında Suudi Arabistan’ın bölgesel ve küresel alanda hem ekonomik hem de siyasi olarak etkinliğinin her geçen gün daha fazla önem kazandığını görüyoruz. 90 yıllık daha petrol rezervleri olduğu tahmin edilen Suudi Arabistan, petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda gösterdiği iniş ve çıkışlardan doğrudan etkilenen bir yapıya sahip. Ham petrol üretimi yanında petrole dayalı sanayilerin ekonomi içindeki ağırlığı ile toplam ihracat ve kamu gelirlerinin yüzde 90’ının petrol ve ilgili sektörlerden oluşması nedeniyle ülkenin ekonomik performansında, petrol fiyatlarının önemli bir etkisi var. Bu etkinin ülke ekonomisinde hissedildiği yıllardan biri de 2015 oldu.
55 bin doları aşan kişi başı geliriyle ekonomik refah açısından ön sıralarda bulunan Suudi Arabistan, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle 2015 yılını sıkıntılı geçirdi. Ülkede GSYH 2015 yılında 681 milyar dolara düşerken, toplam ihracat 224, toplam ithalat ise 156 milyar dolara geriledi. Uluslararası Para Fonu’nun yayınladığı son rapora göre düşük petrol fiyatları nedeniyle 2015’te Suudi Arabistan yaklaşık 73 milyar dolar seviyesinde kayba uğradı. Raporda, petrol fiyatlarının 40 dolarlarda seyret- mesi halinde Suudi Arabistan’ın 5 yıl içerisinde iflas edebileceği iddia edildi.

suiditablo1aa

15 yıllık dönüşüm için düğmeye basıldı

Bu senaryolara karşı petrole bağımlılığını azaltmak, böylece dengeli bir ekonomik kalkınmayı başarmak isteyen Suudi Arabistan hükümeti, çeşitli önlem paketlerini devreye aldı. Bu bağlamda geçtiğimiz aylarda ‘2030 Vizyonu’ ile ‘2020 Ulusal Dönüşüm Programı’ kamuoyuna duyuruldu. 2014 başlarında 100 dolar olan petrolün varil fiyatının günümüzde 40 dolara kadar düşmesi, Suudileri bu harekete yönelten en önemli unsur oldu. Ülke ekonomisinde geçtiğimiz yıl 100 milyar dolarlık bütçe açığı görmesi de bu süreci hızlandırdı. Ülkede 15 yıllık süreci kapsayacak “Ulusal Dönüşüm Planı” adlı ekonomik reform paketi ile petrol fiyatlarının düşüşe geçtiği dönemlerde ülke ekonomisini ayakta tutabilecek reformlar planlanıyor. Söz konusu planda petrol şirketi Aramco’nun özelleştirilmesi, vergilerin arttırılması ve harcamalar ile devlet desteklerinin kesilmesi onaylanan stratejik plan kapsamında yer alıyor. Planda özel sektör yatırımları, ekonomide şeffaflık ve istikrarı artırabilecek hukuki düzenlemeler, kamu yatırımlarının verimliliği, mali reformlar ve istihdam piyasası reformları üzerinde duruluyor. Ayrıca, Suudi Arabistan hükümeti gelecek beş yıl içerisinde 1 milyon 300 binlik ek istihdam yaratmayı hedefliyor.

Petrol şirketi özelleşecek

Aramco’nun yüzde 5 oranında halka açılmasından yılda 600 milyar dolarlık kazanç elde etmeyi hedefleyen Suudiler, devlet tekelinde olan emlak ve endüstri alanında yapacakları özelleştirmelerle bu rakamı 1 trilyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Bu şekilde önümüzdeki yıllarda stres altındaki Suudi hazinesinin yeniden parayla dolmasına sebep olacağı düşünülen plan çerçevesinde 2 trilyon dolarlık bir Suudi kraliyet bütçe fonu oluşturulması hedefleniyor. Kral Salman bin Abdulaziz petrole bağımlı ekonominin tehlikelerinin farkında olduklarını, 2020 yılına kadar petrol olmadan da ayakta kalabilecek ekonomik şartları oluşturmayı hedeflediklerini her fırsatta vurguluyor.

İlişkiler stratejik boyuta taşındı

Suudi Arabistan, Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarının başında gelen bir ülke. 2014 yılında Türkiye’nin bu ülkeye olan 3 milyar dolarlık ihracatı 2015 yılında toplam 3.5 milyar dolara yükseldi ve en çok ihracat yaptığımız 11’inci ülke Suudi Arabistan oldu. Suudi Arabistan’dan yaptığımız ithalat ise 2014 yılında 3.8 milyar dolar iken 2015 yılında 2.1 milyar dolar seviyesine düştü. 2004 yılında yalnızca 1 milyar dolar olan ticaret hacmimiz bugün 6.5 milyar doları aşıyor. Tüm bu gelişmelere rağmen 2010 yılında konulan 10 milyar dolarlık toplam ticaret hacmi hedefi için ürün bazında çalışma yapılması gerekiyor.

Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin artık stratejik boyuta taşındığını söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2015 yılının son günlerinde Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaret sırasında iki ülke arasında ‘Koordinasyon Konseyi’ kurulmasının kararlaştırılması ve bu husustaki anlaşmanın Kral Salman’ın 2016 yılı Nisan ayında ülkemize yaptığı resmi ziyarette imzalanmasıyla ilişkilerimiz stratejik bir boyuta taşındı. İlave itici bir güç olarak yorumlanan söz konusu Koordinasyon Konseyi aracılığıyla ikili ilişkilerimizin siyasi, askeri, ekonomik ve ticari alanlarda geliştirilmesi hedefleniyor.

Küresel enerji alanının en büyük ülkelerinden biri olması, elbette Suudi Arabistan’ı Türkiye için daha cazip hale getiriyor. Enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak Türkiye’nin 2015 yılındaki enerji ithalatı 37 milyar dolar seviyesinde. Bu da toplam ithalatın yaklaşık yüzde 18’ine tekabül ediyor. Bu oran 2014 yılında yüzde 23 seviyesindeydi. Bu bakımdan, 2016 yılının başında 28 dolar seviyesine kadar gerileyen ancak bugün 50 dolar sınırını zorlayan petrol fiyatlarının Türkiye-Suudi Arabistan ekonomik iliş- kilerindeki önemi göz ardı edilemez.

suiditablo4a

Türk firmaları gelişmeleri yakından takip ediyor

Ekonomisinde yeni bir dönüşümün başlaması ve yenilenen yapısıyla gelişmeye açık bir pazar haline gelen Suudi Arabistan Krallığı’nın, günümüzde iki ülke arasındaki ilişkiler de dikkate alındığında, Türk girişimciler ve firmaları açısından enerji, ulaşım ve taşımacılık, madencilik sektörleri başta olmak üzere çeşitli fırsat ve imkanlar yaratacağı görülüyor. Suudi Arabistan, Türk müteahhitlerinin dünya genelinde en çok iş aldıkları yedinci ülke konumunda. Taahhüt firmalarımız bugüne kadar Suudi Arabistan’da toplam değeri 17 milyar dolara ulaşan 100’den fazla proje gerçekleştirdi.

Ağırlıkla Cidde, Medine, Mekke, Taif ve Riyad’ta altyapı, üstyapı ve karayolu projeleri tamamlayan Cevahir Holding, aynı zamanda Mekke Belediyesi ile bir yatırım projesi için görüşüyor. Suudi Devlet Elektrik İdaresi SEC’in onaylı EPC taahhüt firmaları listesine dahil olmalarından dolayı güç santralleri ihalelerinde aktif şekilde yer alan Gama ise, bu kapsamda 2015 yılından bu yana bin 800 megavatlık Riyadh PP13 Doğalgaz Kombine Çevrim Güç Santrali projesinin yapımını üstlendi.

Öte yandan Suudi iş insanlarının Türkiye’de öncelik sırasına göre yaptıkların yatırımların başında gayrimenkul, finans, telekomünikasyon, gıda ve tarım, sağlık ve sanayi sektörleri geliyor. Bu sektörlerde faaliyet gösteren Suudi firmalarının Türkiye’deki yatırımları 2 milyar doları buluyor.

suiditablo3a

İş dünyasının talebi, vize kolaylığı

Suudi Arabistan ile halen vize konusunda sıkıntı yaşandığı bilgisini veren Türk iş dünyası temsilcileri, bu konuda yatırımcılara ve sanayicilere yönelik bazı özel statüler verilmesini talep ediyorlar. Bu noktada Suudi Arabistan’da Türk şirketlerinin daha çok iş yapması için kamunun ön ayak olması gerektiğini vurgulayan yetkililer, başta teminat mektubu olmak üzere maliyetleri düşürecek adımlar atılmasının da büyük önem taşıdığını söylüyorlar.

Konut ve turizm yatırımları gündemde

Ekonomisi, bütün Körfez ülkeleri gibi ağırlıklı olarak ham petrol üretimine dayanan Suudi Arabistan, son dönemde yaşanan gelişmeler ve Krallığın kalkınma stratejilerinde ortaya koyduğu hedefler çerçevesinde, ham petrol bağımlılığını azaltma yönünde politikalar geliştiriliyor. Uzun vadede bazı politikalarda radikal değişiklikler yapma gerekliliğinin farkına varan ve ülkenin gelecek 15 yılına ilişkin hazırlanan yol haritasını tüm dünyaya duyuran ülke yetkilileri, “Ulusal Dönüşüm Planı”yla ekonomiden sosyal hayata kadar birçok alanda amaç ve hedefler ortaya koydular. Petrol dışı gelirlerin 530 milyar Suudi Arabistan Riyali düzeyine çıkmasının planlandığı bu hedefler içinde, özellikle konut ve turizm sektöründeki yatırımlar Türk ağaç işleme makineleri sektörü için büyük önem taşıyor. Yeni turizm yatırımlarının 171,5 milyar Suudi Arabistan Riyali’ne yükselmesinin hedeflendiği ülkede, emlak sektörünün GSYH içindeki payının ise yüzde 10 olması amacıyla yeni düzenlemeler yapıldı. Yeni konut projeleri için izin süresinin 60 gün olması, piyasaya sunulan yeni veya kullanılmamış konut miktarının destek almaya aday potansiyel alıcılara oranının yüzde 50 seviyesine yükseltilmesi, evi olan Suudili aile oranının yüzde 52’ye çıkarılması, konut kredilerinin petrol dışı ekonomi içindeki ağırlığının yüzde 15 olması, bu düzenlemelerin başında geliyor.

[su_custom_gallery source=”media: 1919,1920,1921″ limit=”17″ link=”image” target=”blank” width=”230″ height=”110″ title=”never”]Ligna[/su_custom_gallery]

Satış sonrası hizmet için yerel ortaklarla çalışın

Ağaç işleme makinelerinin satışını etkileyecek turizm ve konut sektöründeki hedefler, bu pazarda Türk firmalarının payını gelecek dönemde daha da artırmasına etki edecek. Bu noktada özellikle satış sonrası teknik destek gerektiren ürünler satan Türk makine firmalarının, yaygın servis ağı altyapısı olan veya oluşturabilecek yerel ortaklar ile çalışılması tavsiye ediliyor. Suudi Arabistan’da ticaret şirketi kuracaksanız, 27 milyon riyal (yaklaşık 13 milyon lira) sermaye koyma şartı var. En az 20 milyon riyali yabancı taraf koymak zorunda. Üretim şirketlerinde böyle ağır koşullar yok. Suudi Arabistan’da daha önce mümkün değilken, yeni yasal düzenlemelerle, yabancılara yüzde 100 yabancı sermayeli şirket kurma olanağı getirildi. Ancak pratikte neredeyse bütün yabancı yatırımcılar, pazarın inceliklerine nüfuz edebilmek ve sorunlarla başa çıkabilmek için yerli ortak tercih ediyor.

Genel olarak Suudili alıcılar bir ürünü beğendiklerinde, çok fazla beklemeden ürünü almayı tercih ediyor. Bu çerçevede depolama imkanı olan ihraç konusu ürünler için depo imkanı olan distribütörler ile çalışılması veya kendi deponuzun olması faydalı olacaktır. Bu pazarla ilgili Türk firmalarına yapılan diğer bir tavsiye de akreditifli alışverişin tercih edilip çekten kaçınılması yönünde. Ayrıca makine sektörü ihracatında, makinelerin kullanım kılavuzlarının özellikle Arapça ve/veya İngilizce şeklinde olması, makinelerin kurulumundan sonra yaşanacak sorunların azaltılması açısından önem taşıyor.

35 milyon dolarlık ihracat potansiyeli var

2015 yılında Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki toplam dış ticaret hacmi 6,5 milyar dolara, Türkiye’nin Suudi Arabistan’a yaptığı ihracatın miktarı ise bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak 3,5 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin söz konusu ülkeye geçen yılki ihracatı içinde ağaç işleme makinelerinin miktarı ise yaklaşık 2.5 milyon dolar oldu. Suudi Arabistan’ın 2015’te 60 milyon dolara yakın ağaç işleme makineleri ithalatı yaptığı göz önüne alındığında, Türkiye’nin bu ülkeye ihracatının henüz çok az bir değerde olduğu dikkat çekiyor. Pazar fırsatlarını değerlendiren Türk ağaç işleme makineleri firmaları için Suudi Arabistan’da 35 milyon dolarlık ihracat potansiyeli bulunuyor.

suiditablo2a