Mobilya ve ahşap sektöründe yeni kurulan firmalara yangın güvenliği tedbirlerini işletmenin kurulum aşamasında henüz fizibilite çalışmalarında iken yapmalarını öneren Ağaç İşleri Endüstri Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı Atalay Keser, bu çalışmaların işletmenin kurulum aşamasında yapılmamasının veya ertelenmesinin işletme ve çalışanlar için hayati derecede risk oluşturduğunu vurguluyor. Keser, işletme sahiplerini yatırım yaparken yangın güvenliği için kaynak ayırmamaları halinde ciddi şekilde yangın riski altında olacakları konusunda uyarıyor.

AİMSAD Dergisi’nin bu sayısında mobilya ve ağaç işleme makineleri sektöründeki yangın riskleri ve tedbirlerinin neler olduğunu ele alırken, konunun detayları hakkında bilgilenmek ve alınacak tedbirler konusunda yönlenmek için Ağaç İşleri Endüstri Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı Atalay Keser ile bir röportaj gerçekleştirdik. Ahşap sektöründe kullanılan hammadde ve yardımcı malzemelerin yüksek derecede yanma özelliğine sahip olmasından dolayı, işletmelerde yangın güvenliği tedbirlerinin eksiksiz olarak alınmasını tavsiye eden Keser, işletmelerde yangın riskini ortadan kaldırmaya yönelik yangın önleme ve söndürme sistemlerinin kurulmasının göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Tesisin yangın güvenliği konusundaki yapısal yetersizliğinin ve yangınlarla mücadelede kayıpları en aza indirecek araç ve gereçlerin tesis edilememesinin, yangın önleme faaliyetlerinin yerine getirilememesine dolayısıyla can ve mal kayıplarına neden olduğuna değinen Keser, acil durum planlamasının yapılmamasının da yangın sırasında kayıpları artırdığını kaydetti. Atalay Keser, yaptığımız sohbette merak ettiğimiz birçok sorunun yanıtı şöyle verdi:

Yangın riskinin en yüksek olduğu sektörlerin başında mobilya ve ahşap geliyor. Bu anlamda sektördeki firmalara fikir vermek adına bu risklerin neler olduğunu açıklar mısınız? Bir mobilya ve ahşap atölyesi/fabrikasında yangına neden olacak durum ve olaylar nelerdir?

Ağaç, ahşap ve mobilya endüstrisinin hammaddesini oluşturur. Hammaddesi ağaç olan ağaç işleri sektöründe ise kereste, kontrplak, sunta (yonga levha), MDF, ahşap doğrama, doğal kaplama, mobilya üretimi yapan tesisler bulunuyor. Mobilya imalatı, İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre ‘’Tehlikeli’’ sınıfta, mobilya gibi ürünlerin boyama işlemlerinin yapıldığı boyahaneler ise İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre “Çok Tehlikeli’’ sınıfta yer alıyor. Bu tesislerde oluşabilecek en büyük risk, yangın riski olarak karşımıza çıkmakta. Ağacın yarı mamul ve mamul haline gelene kadarki süreçlerde, yangın için yanıcı madde özelliğinde talaş tozları oluşmakta. Ayrıca ürün oluşumunda yardımcı malzeme olarak kullanılan ve yangın için yanıcı madde özelliğine sahip sünger, elyaf, kumaş vb. malzemeler kullanılmakla birlikte, boyahanelerde kullanılan vernik, tiner, boya gibi kimyasal maddelerin yanıcı özellikte olması yüksek yangın riski oluşturuyor.

Mobilya ve ahşap alanında faaliyet gösteren üretim yerlerinde bu risklerin oluşmasını önlemek adına ne gibi tedbirler alınmalı?

Mobilya ve ahşap tesislerinde yangın oluşumuna sebep olabilecek birçok tehlike kaynakları ve riskler var. Ağacın işlenmesi sırasında oluşan talaş tozları, çok çabuk tutuşabilme özelliğine sahip. Bundan dolayı ağaç artıklarının ve talaş tozlarının üretim alanlarında birikmesi ve depolanması önlenmeli. Tesis üretim alanlarına, talaş tozlarının üretim alanında birikmesini önleyecek toz toplama sistemleri yapılmalı. Ayrıca talaş artıklarının depolanması işleminin tesis üretim alanı dışındaki bir alanda kontrollü bir şekilde yapılması sağlanmalı. Bu alanda yangın çıkmasına neden olabilecek tehlike kaynaklarına karşı gerekli düzenlemeler yapılarak önlem alınmalı. Öte yandan bu artıklar, yangın riski oluşturmayacak şekilde tesis alanından uzaklaştırılmalı. Üretim tesisinin tamamında, yangın ile ilgili tehlike kaynağı oluşturacak tüm alanlarda sigara içilmesi yasaklanmalı.

Ahşap parçaları ve talaş tozlarının, ısı kaynağı bulunan alanlarda ve elektrik panolarının önlerinde depolaması yapılıyor. Talaş tozları ısı kaynaklarından ve elektrik panolarından kıvılcımların temas etmesi ile yangın çıkma tehlikesi oluşmakta. Bundan dolayı, ahşap ve mobilya imalatı yapılan atölyelerde bulunan ısı kaynakları ve elektrik panolarının etrafında ahşap esaslı malzemelerin bulundurulması önlenmesi gerekiyor.

Mobilya üretiminde kullanılan sünger, elyaf, kumaş gibi çabuk yanma özelliğine sahip yardımcı malzemelerin depolaması ayrı bölümlerde, ısı kaynaklarından ve elektrik panolarından uzak yerlerde yapılmalı, ayrıca depolama yüksekliğinin de aydınlatmalardan 1-2 metre daha alçakta yapılması sağlanmalı, stok alanlarında kullanılan aydınlatmaların ex-proof özellikte olmasına dikkat edilmelidir. Bu yardımcı malzemelerin imalatı yapıldıktan sonra oluşan artıklar üretim alanlarında uzun süre bekletiliyor. Bu nedenle sünger gibi bir kıvılcım ile yanıcı hale gelebilen malzeme artıklarının üretim alanlarından uzaklaştırılarak yangın riski yok edilmeli. Yardımcı malzemelerin artıklarının depolamasının yapıldığı alanlarında da yangın tehlikesi oluşturmayacak şekilde önlemler alınmalıdır. Ahşap depolama alanlarında depolama yüksekliği, tavan yüksekliğinden en az 1-2 metre aşağıda olacak şekilde düzenlenmelidir. İlgili mevzuat gereğince bu işletmelerde Patlamadan Korunma Dökümanı hazırlanarak mevcut veya oluşabilecek tehlike kaynaklarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ile ilgili çalışmaların yapılması gereklilik haline getirilmelidir.

Peki acil durumlarda kullanılmak üzere kurulan Acil Durum Kontrol Sistemleri’nin gerekleri neler? Bu sistem ile nelere dikkat etmek gerekiyor?

Acil Durum Kontrol Sistemi’ne göre yangın sırasında kapanması gereken yangın kapılarını ve diğer açıklıkları kapatma amaçlı cihazları normal hâlde açık durumda tutan elektromanyetik kapı tutucu ve benzeri cihazlarının serbest bırakılması gerekiyor. Merdiven yuvaları ve asansör kuyuları basınçlandırma cihazlarının devreye sokulması çok önemli. Duman kontrol sistemlerinin işlemlerini yerine getirmesi, acil durum aydınlatma kontrol işlemlerini gerçekleştirmesi, güvenlik ve benzeri sebeplerle kilitli tutulan kapıların ve turnikelerin açılması Acil Durum Kontrol Sistemleri’nin gerekleri arasında yer alıyor. Ayrıca asansörlerin yapılış özelliklerine bağlı olarak yangın esnasında kullanımının engellenmesi veya tahliye amacıyla itfaiye veya eğitilmiş bina yangın mücadele ekipleri tarafından kullanılmasının sağlanması hayati önem taşıyor. Mahalli itfaiye ile elektrik işletmesine, belediyeye, polise veya jandarmaya, kurum amirine, bina sahibine ve gerekli görülen diğer yerlere yangının otomatik olarak haber verilmesi, özellik ve fonksiyonlarına sahip olması gerekiyor.

Yangın sırasında hayati önem taşıyan yangın söndürme sistemlerinin hangi özelliklerde olmasını tavsiye edersiniz?

Binalarda duman kontrol sistemi olarak yapılan basınçlandırma, havalandırma ve duman tahliye tesisatının; binada bulunanlara zarar vermeyecek, panik çıkmasını önleyecek ve binanın emniyetli bir şekilde boşaltılmasını sağlayacak güvenli bir ortamı oluşturacak şekilde tasarlanması, tesis edilmesi ve çalışır durumda tutulması gerekir. Binalarda kurulacak yangın söndürme tesisatının, binada bulunanlara zarar vermeyecek, panik çıkmasını önleyecek ve yangını söndürecek şekilde tasarlanması, tesis edilmesi ve çalışır durumda tutulması gerekir. Yangın söndürme sistemlerinin; her yapıda meydana gelebilecek olan yangını söndürecek kapasitede olması ve yapının ekonomik ömrü boyunca, otomatik veya el ile gereken hızda devreye girerek fonksiyonunu yerine getirebilmesi gerekir. Kurulması gereken sabit yangın söndürme sistemlerinin ve tesisatının nitelikleri, kullanılacak teçhizatın cinsi, miktarı ve yerleştirilmeleri; binanın ve binada bulunabilecek malzemelerin yangın türüne göre belirlenir. Sistemde kullanılacak bütün ekipmanın sertifikalı olması şart. Her türlü yangın söndürme sistemlerinin, ilgili yönetmeliklere ve standartlara uygun olarak tasarlanması, tesis edilmesi ve işletilmesi de mecburi.

Öte yandan fabrika binasının tasarım aşamasında yangına acil müdahalede kullanılmak üzere sulu söndürme sistemi oluşturulmalı. Sabit boru tesisatı, yangın dolapları sistemi, hidrant sistemi ve yağmurlama sistemi gibi sulu söndürme sistemleri için yapılmış hidrolik hesaplar neticesinde gerekli olan su basınç ve debi değerleri, merkezi şebeke veya şehir şebekeleri tarafından karşılanamıyor ise yapılarda, kapasiteyi karşılayacak yangın pompa istasyonu ve deposu oluşturulması gerekmekte. Sistemde en az 1 adet su kaynağı bulunması şart. Yağmurlama sistemi, yangın dolabı ve hidrant sistemi bulunan sulu söndürme sistemleri su deposu hacmi hesaplaması yönetmelik kapsamında yapılmalı.

Yangın söndürme sırasında suyun kullanımı nasıl en etkin şekilde gerçekleşebilir?

Fabrika binasının tasarım aşamasında yangına acil müdahalede kullanılmak üzere sulu söndürme sistemine basınçlı su sağlayan yangın pompaları oluşturmalıdır. Sistemde bir pompa kullanılması hâlinde, aynı kapasitede yedek pompa olması gerekir. Birden fazla pompa olması hâlinde, toplam kapasitenin en az yüzde 50’si yedeklenmek şartıyla, yeterli sayıda yedek pompa kullanılmalıdır. Yangına acil müdahalenin gerektiği durumlarda fabrika içerisine, fabrikada oluşturulan tüm bölümleri kapsayacak şekilde yangın dolapları oluşturulmalı ve bu dolapların yerleri yangın projelerinde gösterilmelidir. Yangın dolaplarının sorunsuz çalışması için düzenli aralıklarla periyodik bakım ve periyodik kontrolleri yapılmalıdır. Yapıların yangından korunmasında, ilk müdahalede söndürülemeyen yangınlara dışarıdan müdahale edebilmek için mümkün olduğunca yapının veya binanın bütün çevresini kapsayacak şekilde tesis edilecek hidrant sistemi bünyesinde yerleştirilecek hidrantların, itfaiye ve araçlarının kolay yanaşabileceği ve bağlantı yapabileceği şekilde düzenlenmesi gerekir.

Yağmurlama sistemi, yangına erken tepki verilmesinin sağlanması ve yangının kontrol altına alınması ve söndürülmesi için belirli bir süre içerisinde tasarım alanı üzerine belirlenen miktarda suyun boşaltılmasıdır. Yağmurlama sistemi, aynı zamanda bina içindekilere alarm verilmesi ve itfaiyenin çağrılması gibi çeşitli acil durum fonksiyonlarını da aktif hâle getirebilir. Yağmurlama sistemi; yağmurlama başlıkları, borular, bağlantı parçaları ve askılar, tesisat kontrol vanaları, alarm zilleri, akış göstergeleri, su pompaları ve acil durum güç kaynağı gibi elemanlardan meydana gelir. Yağmurlama sistemi elamanlarının TS EN 12259’a uygun olması şarttır.

Türkiye’deki mobilya ve ahşap sektörü bu risklerin ne kadar farkında?

Mobilya ve ahşap sektörü, genel olarak küçük ve orta ölçekli firmalardan oluşuyor. Bundan dolayı, bu sektörlerde yeni kurulan firmaların yangın güvenliği tedbirlerini işletmenin kurulum aşamasında fizibilite çalışmalarında yapmaları son derece önemli. Bu çalışmaların işletmenin kurulum aşamasında yapılmaması veya ertelenmesi çalışanlar için hayati öneme sahip. İşletme sahiplerinin yatırım yaparken yangın güvenliği için kaynak ayırmaması yangınla ilgili tehlike kaynaklarının oluşmasına neden oluyor. Bunun sonucunda da tesisin yangın güvenliği konusundaki yapısal yetersizliği, yangın önleme faaliyetlerinde yetersiz kalınması, işletmede oluşması muhtemel yangınlar ile mücadelede kayıpları en aza indirecek araç ve gereçlerin tesis edilememesi, yangın önleme faaliyetlerinin yerine getirilememesi sonucunda can ve mal kayıpları, acil durum planlamasının yapılamaması gibi olumsuzluklar meydana geliyor.

Sektör yangına karşı ne kadar hazır? Sektörün bilinci ne seviyede? Yıllar itibarıyla bu bilinçte nasıl bir değişim ve gelişim yaşanıyor sizce?

Az önce belirtmiş olduğum şekilde ahşap sektörü yapı olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşmakta. Bundan dolayıdır ki istihdam dışı işçi çalıştıran işyerlerinde yangın riski çok daha fazla. Buna karşın kurumsallaşmaya büyük önem veren, üretimlerini ihracata yönelik yapan işyerlerinde ise yangın çıkma riskinin daha da azaldığını görmekteyiz. Kurumsal işyerleri, güvenlik kültürü oluşturarak çalışan herkesin sorumluluğunun bilincinde olmasını sağlıyor. Bu firmalar ilgili mevzuata uygun olarak belirli zamanlarda tahliye tatbikatı ile yangın eğitimi ve tatbikatı yaparak olası acil durum senaryolarına hazırlık yapmakta, yapılan bu çalışmalar ile bu bilincin oluşmasına katkıda bulunmaktalar.

Türkiye’deki sigorta şirketlerinin yangın riskleri hakkında yeterli bilgisi bulunuyor mu?

Sigorta bilinci ülkemizde 2000’li yıllardan sonra oluşmaya başladı. Sigorta şirketleri tarafından yapılan risk analizlerinde, tehlike kaynakları ve risklerin doğru bir şekilde analiz edilememesi bu şirketlerin kâr/zarar oranlarını doğrudan etkiliyor. Türkiye’de sigorta şirketlerinin yangın riskleri konusunda yeterli bilgileri var. Sigorta şirketleri en ufak ayrıntıyı dikkate alarak işyerlerinde yangın risk analizi yapmakta, hatta gerekli koşulları sağlamayan firmalara sigorta yapmamaktalar.

Tesislerle ilgili risk analizleri yeterince yapılıyor mu? Risk analizlerini nasıl yapıyorsunuz? Yangın söndürme ekipmanlarının olmaması risk analizlerini nasıl etkiliyor?

Önce Yangın Risk Analizinin ne olduğunu anlatayım. İşletmelerde yangınla ilgili mevcut tehlike kaynakları saptanır. Bu tehlike kaynaklarından, yangının meydana gelme olasılığı ile şiddeti belirlenerek, değerlendirilmesi yapılır. Bulunan bu risklerin kabul edilebilir seviyelerde kalmasını sağlamak amacı ile alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacı ile çalışmalar yapılır. Bu çalışmalar Yangın Risk Analizidir. Bu analizde, yangın tehlikesinin çıkma potansiyelinin yerini, ne tür bir yangın oluşabileceğini, yangının özellikleri, kayıplar, zarar görebilecek kişi sayısı, yangından etkilenebilecek malın miktarı veya değeri, tehlike kaynaklarının oluşmasına sebep olan risklerin kabul edilebilir seviyeye indirgenmesi için ne gibi önlemler alınması gerektiği, kullanılan hammaddeye göre oluşabilecek yangın sınıfları, yangının büyüklüğü, nereleri kapsayacağı gibi bilgilerin analizleri yapılmakta. İşletmede çıkabilecek olası yangından korunmak için araç, gereç ve teçhizatın belirlenmesi çalışması yapılır. Bütün prosesler incelenerek önlemler konusunda alt yapı çalışmaları oluşturulur. İşletmenin içinde yer aldığı arazi ve dış çevresi, yangına neden olabilecek bütün iş ekipmanları, yangından korunmayı sağlayacak yangın söndürme sistemleri detaylı bir şekilde incelenerek mevcut yangın ve patlama önlemleri analiz edilir. Bu mevcut sistemler ve yöntemlerin analizleri Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe uygun olup olmadığı değerlendirilir. Değerlendirmeler sonucunda mevcut durum tespiti yapılır. Mevcut durumda saptanan eksiklikler veya uygunsuzluklar belirlenir ve bunların önlenmesi için zaman planlaması yapılır. Yapılan bu zaman planlamasının izlenirliği kontrol edilerek eksikliklerin ve uygunsuzlukların giderilip giderilmediği kontrol edilir. Yangın söndürme ekipmanlarının olmaması veya yapısal olarak eksik planlanması sigorta şirketlerinin yaptıkları risk analizlerinde yer alır. Bu eksiklikler yangın risk analizini doğrudan etkiler.

Son olarak sektöre ve üretici firmalara yangın tedbirleri konusunda ne gibi tavsiyelerde ve önerilerde bulunursunuz? Yangın tedbiri almayan firmaların riskini nasıl yorumlarsınız?

Yangınlar insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden en önemli olayların başında geliyor. Yangını tamamen yok etmek asla mümkün değil. Ancak yangın risk analizlerinde tespit edilen risklerin, alınacak önlemler ile ortadan kaldırılması sonucu kayıplar en aza indirilebilmekte. Ülkemizde yangın sonucunda kayıpların önlenmesi ile ilgili çalışmalar mevzuatımızda yer alan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Kapsamında yapılıyor.
Ahşap sektöründe kullanılan hammadde ve yardımcı malzemelerin yüksek derecede yanma özelliğine sahip olmasından dolayı, işletmelerde yangın güvenliği tedbirlerinin eksiksiz olarak alınması, yangın riskini ortadan kaldırmaya yönelik yangın önleme ve söndürme sistemlerinin kurulması göz ardı edilmemeli. Belirli bir yangın önleme ve söndürme maliyeti ile yangının oluşmasını engellemek mümkün. Böylece oluşabilecek olası yangınlar ile toplam sermayenin kaybedilmesi önlenmelidir.

Yangın riskleri arasında elektrik tesisatından kaynaklı sıkıntıların başında neler geliyor?

Tabi ki elektrik tesisatının sağlıklı olmaması birçok sıkıntının da nedeni. Bu sıkıntıların oluşmaması için birçok önlem alınabilir. Üretim tesisinde bulunan bütün elektrik panoları mevzuata uygun olarak tamamen izole edilmiş şekilde düzenlenmeli. Mobilya imalatının yapıldığı ve ahşap talaşın çıktığı üretim alanlarındaki elektrik tesisatı izolasyonu yapılmış (etanj) özellikte olmalı. Elektrik iç tesisatının periyodik kontrolleri en az yıllık olarak yapılmalı, uygunsuzluklar varsa bu uygunsuzluklar acil bir şekilde giderilmeli. Mobilya üretiminde kullanılan bütün makinelere topraklama tesisatının çekilmiş olması ve topraklama ölçümlerinin mevzuat gereğince en az yıllık olarak yapılması sağlanmalıdır. Cila ve boya atım tabancalarına topraklama tesisatı yapıldıktan sonra atım tabancaları kullanılmalıdır.

Yangına karşı kimyasallarla ilgili riskleri nasıl ortadan kaldırmak mümkün?

Her şeyden önce mobilya boyama imalatında kullanılan yanıcı özelliğe sahip boya, vernik, tiner gibi kimyasal maddelerin ısı kaynaklarına, elektrik panolarına yakın yerlerde ve üretim alanlarında ihtiyaçtan fazla gelişigüzel bulundurulması önlenmeli. Bu kimyasal maddelerin atıkları ve boş kapları da kontrollü bir şekilde depolanmalı, yangın oluşma tehlikesine karşı yönetmeliklere uygun bir şekilde tesisten uzaklaştırılmalı. Üretimde solvent kullanımının yapıldığı alanların diğer alanlardan tecrit edilerek yapılması ve solvent kullanım alanlarında çok iyi havalandırma yapılarak solvent buharının havada yoğunlaşma ve patlayıcı ortam oluşmasının engellenmesi için de önlemler alınmalıdır. Mobilya boyama işlemlerinde kullanılan vernik, boya, tiner gibi kimyasal maddeler, üretim alanlarından uzak yerlerde, topraklaması yapılmış çelik dolaplar içinde, kimyasal taşma kabı kullanılarak, Kimyasal Depolama Matrisi’ne uygun olacak şekilde depolaması yapılmalıdır. Öte yandan mobilya üretim alanları, kimyasal madde depolama alanları, atık ve talaş tozu biriktirme alanlarında aydınlatma sistemleri ex-proof özellikte olmalıdır.